Eta Karina’nın Mor-ötesi Sırrı

Hubble teleskopu çift yıldız sistemi Eta Karina’nın kırmızı, beyaz ve mavi renkte parlayan genişleyen gazlarının özel bir yüksek çözünürlüklü görüntüsünü sunuyor.

Hubbel teleskopunun Geniş Alan Kamerası 3 ile elde edilen yeni görüntü Eta Karina’nın sırlarının ortaya çıkmasına yardımcı oluyor. Daha önce fark edilmeyen magnezyum gazı bu görüntüde kendini gösteriyor. Mavi magnezyum gazını, kırmızı ise azot gazını göstermektedir. (NASA, ESA, N. Smith (University of Arizona, Tucson), and J. Morse (BoldlyGo Institute, New York))

Yaklaşık iki yüzyıl önce patlayan ve o zamandan beri durmayan ağır çekimde gerçekleşen havai fişekleri düşünün. Böylece 7500 ışık yılı uzaklıktaki Karina takımyıldızında yer alan bu çift yıldız sisteminde olanları anlayabiliriz. 1838’de Eta Karina (Eta Carinae) büyük patlamaya uğradı ve 1844’ün Nisan ayına kadar gökyüzündeki en parlak ikinci yıldız haline geldi. Yıldız o tarihten itibaren soluklaştı, ancak Hubble teleskopunun elde ettiği yeni görüntüler süreçte ilginç ve önceden fark edilmemiş ayrıntılar olduğunu ortaya koyuyor.

Eta Karina son yüz yıldır şiddetli patlamalara maruz kalmaktadır; sistem kendi parçalarını uzaya atarken kaotik püskürmeler gerçekleştiriyor. İki yıldızdan büyük olanı hayatının sonuna gelmiş muazzam büyük ve dengesiz bir yıldızdır. Gökbilimcilerin yüz yıl önce tanık oldukları aslında bir yıldızın ölüm testiydi.

Sonuçta ortaya çıkan ışık dalgalanmaları, Eta Karina’nın Dünya’ya neredeyse bin kat daha yakın olan Sirius kadar parlak olmasına ve denizciler için güney denizlerinde yol gösterici olmasına neden oldu. Ardından Eta Karina soluklaştı. Günümüz gökbilimcileri yıldızı araştırırken çevresindeki büyük patlamanın izlerini görüyorlar; büyük dambıl şekliyle toz ve gazlardan oluşan dev bulut içinde süzülen ipliksiler. Bu sıcak bulutlar Homunculus bulutsusu olarak bilinir ve 1990’da göreve başlayan Hubble’ın hedefi haline gelmiştir.

Aslında yıldız Hubble’ın üzerindeki her alet tarafından 25 yıldır izleniyor. Son olarak kozmik patlamanın ardından oluşan yapının yüksek çözünürlükteki görüntüsü elde edildi. Bu görüntüde morötesi (mavi renkle gösterilen) ışıkta parlayan sıcak magnezyum gazının haritasını üretmek için Hubble’ın Geniş Alan Kamerası 3’e başvuruldu.

Araştırmacılar 1840’larda gerçekleşen patlamanın ardından uzaya atılan dış malzemenin, yıldızdan çok daha önce atılan maddeyle çarpıştığını ve ardından şok dalgası oluşturup ortamı ısıttığını uzun zamandır biliyorlardı. Yeni görüntülerde kırmızı renkte görülen azot gazı ile karmaşık ipliksiler arasında magnezyum ışımasını bekliyorlardı. Bunun yerine, tozlu bipolar kabarcıklar ve dış kaynaklı şok ısıtmalı azot açısından zengin ipliksilerin oluşturduğu alanda yeni bir magnezyum yapısı fark edildi.

Eta Karina patlamasını anlatan grafik. Üçlü bir yıldız sistemi olarak yaşamını sürtdüren yıldızlardan A yıldızının attığı madde B yıldızının patlamasına yol açtığı düşünülmektedir. (NASAESA, and A. Feild (STScI))

Arizona Üniversitesinden Steward Gözlemevinden Nathan Smith: “Büyük patlama sonrasında uzaya saçılan malzeme daha eski ve sıcak malzeme ile ancak çarpıştı. Yayılan emisyonun çoğu ise aslında boş olduğunu sandığımız yerdedir. Bu oldukça hızlı hareket eden bir malzemedir ve yıldızın ne denli güçlü bir patlamaya uğradığının işaretlerini taşır” diyor.

Açığa çıkan yeni veriler, patlamanın nasıl başladığını anlamak açısından önemlidir. Bulutsunun geriye kalan kısımları oluşmadan önce yıldızın ilk kez dışarı attığı malzemenin ne denli hızlı ve enerjik olduğunu gösterir. Gökbilimciler malzemenin hızını anlayarak ilk ne zaman dışarı atıldığını anlamak için ek gözlemlere ihtiyaç duyuyor.

Görüntünün bir diğer çarpıcı yanı ise sol alt kabarcığın dışındaki mavi bölgede görülen çizgilerdir. Bu çizgiler, yıldız ışığının kabarcığın yüzeyine dağılmış olduğu toz kümeleri arasından geçerken görülür. Morötesi ışık yoğun toza çarptığı anda kabarcığın çevresini saran gaza doğru uzanan uzun ve ince bir gölge bırakır.

Araştırmacılar sıcak gaz için mor ötesi ışıktaki arama yönteminin diğer yıldız ve gazlı bulutsuları incelerken de kullanılabileceğini belirtiyor.

Eta Karina daha önce görünür ve kırmızı-öte dalga boylarında gözlenmişti. Şimdi mor-ötesi dalga boyunda gözlenerek farklı özellikleri ortaya konuldu. Burada gözlenen gaz yapısı görünür ve kızılötesi ışıkta kendini ele vermez. Böylece ölen bir yıldızdan çevreye magnezyum gibi ağır bir elementin yayıldığı görülmüş oldu.

Eta Karina neden patladı? Bu konuda çeşitli tartışmalar sürüyor. Yakın zamanda ileri sürülen bir kurama göre 150 Güneş kütleli kadar olan Eta Karina sistemi üç bir yıldızdan oluşuyordu. 1840’larda birincil yıldız Güneş kütlesinin 10 katı kadar malzemeyi dışarı atınca tetiğe basılmış oldu. Ardından olanlar ise adeta büyük bir kaos ve şov. Bu şovu durduran ışık patlamasının koşulları henüz kesin değil. Buna karşılık gökbilimciler kozmik ışık gösterisinin nasıl biteceğini biliyor. Sonuç olarak Eta Karina’daki havai fişek gösterileri tipik bir süpernovada görülen patlamaların çok önüne geçti. Gösteri şu an bitmiş olabilir ama bundan emin olmamız için 7500 yıl gerekli!

Önerilir...

1 Yorum

  1. muazzam bir patlama mükemmel bir görüntü.çok net bilgiler.teşekkürler astronomi diyarı.sizin yorumlarınız bize çok güzel bilgiler sundu.

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d