Güneş Rüzgarlarının Mars Atmosferiyle Savaşı

NASA son zamanlarda Mars ile ilgili fikirlerin doğrulandığını gösteren verileri yayınlıyor. Kısa süre önce Kızıl Gezegen’de sıvı su akışlarının görüldüğünü bildirmişti. Şimdi de uzun zamandır tartışılan Mars atmosferinin nasıl yok olduğunu açıkladılar. Bilindiği üzere Mars atmosferinin yok olmasıyla ilgili öne çıkan fikir güneş rüzgârlarıydı. Şimdi bu fikir oldukça sağlam kanıtlarla doğrulandı.

parcacik akisi
Güneş rüzgârların Mars’ın üst atmosferindeki iyonların uzaya kaçmasına neden oldu (NASA/GSFC).

NASA’nın Mars aracı MAVEN soğuk ve kurak gezegenin erken dönemdeki sıcak ve nemli ortamının değişime uğradığını net olarak belirledi.

MAVEN verilerinden hareket eden araştırmacılar Mars atmosferinin güneş rüzgârı nedeniyle hâlâ gaz kaybettiğini belirledi. Bulgular güneş fırtınaları sırasında atmosfer kayıplarının da arttığını gösterdi.

NASA Bilim Misyon Müdürlüğü’nde yönetici olan astronot John Grünsfeld: “Mars’ın geçmişte yaşamı destekleyecek oranda ve yüzeyde sıvı suyu tutacak kadar kalın bir atmosferi olduğunu düşünüyoruz. Mars atmosferinin ne gibi bir etki sonucunda değiştiğini anlamaya çalışıyoruz. Gezegenle ilgili belki de en önemli soru: mikropların yaşama başladığı dönemde gezegen neden birden soğudu?” diyor.

MAVEN ölçümleri gezegenin her saniye yaklaşık 100 gram gaz kaybettiğini gösteriyor. Colorado Boulder Üniversitesi’nden Bruce Jakosky: “Bu kayıp güneş fırtınaları sırasında artıyor. Bu nedenle Güneş henüz gençken yani daha dinamik iken kaybın daha fazla olduğunu düşünüyorum” diyor.

Dramatik verilerden birine Mart 2015’de gezegene ulaşan güneş fırtınalardan biri sonrasında ulaşıldı. Fırtınanın atmosferden oldukça yüksek miktarda gazı uzaya kaçırdığı tespit edildi. Küçük bir etkinin yarattığı hareketin milyarlarca yıl boyunca devam ettiği düşünüldüğünde oldukça önemli bir kayba neden olması demektir.

Güneş rüzgârı güneş atmosferinden kopan ve saatte yaklaşık 1,5 milyon kilometre yol alan proton ve elektron ağırlıklı parçacık akışıdır. Mars’a doğru akan parçacıkların taşıdığı manyetik alan Dünya’da elektik üreten bir türbinde kullanılabilir. Parçacıkların taşıdığı elektrik alanı Mars’ın üst atmosferindeki elektrik yüklü gaz iyonlarını hızlandırarak onları uzaya fırlatır.

MAVEN gezegenin üst atmosferine ulaşan güneş rüzgârı ile morötesi ışık şeridinin gaza etkisini inceledi. Güneş rüzgârının Mars kutupları üzerine yönelmesiyle Mars’tan uzaya doğru gaz kaçışı gerçekleşir ve gezegenin kutbu üzerinde tüyümsü bulut oluşturur. Yeni sonuçlar Mars’ın üç farklı bölgesinde daha kayıplar olduğunu göstermektedir. Buna göre kaybın % 75’i kutup bölgesinden kaynaklanmaktadır. Geri kalan % 25’lik kayıp ise diğer dumanlı bölgelerden kaynaklanmaktadır.

Mars üzerindeki nehir yatakları, suyun oyduğu vadiler, göl ve deniz olduğu düşünülen alanlara bakıldığında gezegenin bir zamanlar suyla dolu olduğu akla gelir. Bu da Kızıl Gezegen’in erken dönemde oldukça ılık bir yüzeyi olduğunu gösterir.

Son zamanlarda NASA’nın MRO aracını kullanan araştırmacılar Mars’ta mevsimsel hareketlilik sonrasında tuzlu su akışlarının olduğunu belirlemişti. Ancak bu akış atmosferin çok ince ve gezegenin soğuk olması nedeniyle oldukça incedir.

NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Joe Grebowsky: “Güneş rüzgârının atmosferde yarattığı erozyon, kaybın en önemli nedenidir. Bu da Mars ikliminde önemli değişikliğe yol açmıştır. MAVEN bu kaybın özellikle hidrojen iyonlarını etkilediğini gösterdi. Diğer iyonlardaki kaybın incelenmesi atmosferdeki kaçışın önemini ortaya koyacak” diyor.

Mars atmosferindeki değişimi ve atmosferdeki su miktarını belirlemek için projelendirilen MAVEN Kasım 2013’de fırlatıldı. MAVEN, Güneş’in Kızıl Gezegen üzerindeki etkisinin anlaşılmasına dönük ilk projedir.

NASA

Önerilir...

3 Yorum

  1. sevgili arkadaşlar,
    güzel siteniz için tebrik ederim.
    mars atmosferi ile ilgili (zaten şüphelenilen) durum açıklığa kavuşmuş oluyor böylece. aslında bunun dünyamız için de benzeri etkiler taşıması beklenir. hele dünyada güneş rüzgarının (1,5)x1,5)=2.25 kere daha şiddetli olacağı göz önüne alınırsa! ancak, bu noktada dnaynın yer çekimi de marstan 9,8/(0.38×9,8)=2,6 kere kere yüksek olması dünyayı kurtarmış olmalı… en azından bu kaçış hızı çok daha yavaş olmalı…

    bir de sorum var:
    açıklamayı yapan “astronot john grünsfeld”den bahsediliyor. acaba bu kişi gerçekten astronot mu, astronom mu? aslıda yöneticilik görevinde bir eski (emekli) astronot da olabilir ama bana astronom olması daha makul geldi.

    1. Açıklamanız çok yerinde olmuş. NedenDünya aynı akibete uğramadığının yanıtı da burada. Sanırım bir de Mars’ın küçük kütlesinden dolayı oluşum aşamasında Dünya’dan daha önce soğumuş olması da etkenlerden biri.
      Yazının orijinal halinde John Grünsfeld’i astronot kimliğiyle tanıtmışlar. Ama aynı zamanda bir astrofizikçi. http://www.nasa.gov/about/highlights/grunsfeld_biography.html

  2. Bu rüzgarlara Dünya, Mars’tan daha fazla maruz kaldığı halde nasıl dayanabiliyor, ilginç.

Ümit Fuat Özyar için bir cevap yazınCevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d