Asteroit Kuşağındaki Aile Sayısı Artıyor

NASA’nın Geniş Alan Kızılötesi Tarayıcısı (WISE) ile elde edilen veriler Mars-Jüpiter arasındaki asteroit kuşağındaki asteroitlerin yeni sınıflarını ortaya çıkardı.

asteroit_carp
Bir asteroit çarpışması sonrasında oluşan yeni aile üyelerini gösteren resim. Mars ile Jüpiter arasında yer alan asteroit kuşağı sürekli gözlem altındadır. (NASA/JPL-Caltech)

Gökbilimciler WISE ile Neowise adlı araştırma sonucunda, kızılötesi verilerle 28 yeni asteroit ailesi belirledi. Böylece binlerce asteroit sınıfına daha önce bilinmeyen yenileri eklendi. Bulgular asteroit ailelerinin kökenini anlamada önemli bir adımdır ve bunların çarpışmalar sonucunda parçalanan asteroitlere ait topluluklar oluşturduğu düşünülüyor.

Dünya’ya Yakın Cisimler Gözlem Programı’ndan (NEOs) yürütücüsü Lindley Johnson: “Neowise Güneş Sistemi’ndeki asteroitlerin evrimiyle ilgili önemli ipuçları verdi. Bu veriler Dünya’ya yakın cisimler arasında yörüngesi Dünya için tehlikeli olabileceklerin anlaşılmasında da kullanılacak” diyor.

Ana asteroit kuşağı içinde Dünya’dan 45 milyon km uzaklıkta dolanan asteroit ve kuyrukluyıldızlar arasında yakın-Dünya cisimleri yer alır. Bunların Güneş çevresindeki yörüngeleri nedeniyle zaman zaman Dünya’ya yaklaşabiliyor. Dünya ile çarpışma olasılıkları da bulunan bu cisimlerin yörüngeleri dikkatle izleniyor.

Neowise ve ekibi bilinen 600 000 asteroitten 120 bin tanesini izledi. Bunlardan yaklaşık 38 000 tanesinin bilinen 76 topluluğun dışında 28 yeni ailede yer aldığını belirledi.

Bir asteroit ailesi, çarpışma nedeniyle ana gövdeden kopan parçalardan oluşur. Bu çarpışmalar sırasında asteroit üzerinde dev kraterler oluşur. Örneğin Vesta asteroitinin güney yarıküresinde iki büyük çarpışma krateri bulunmaktadır. Eos asteroit ailesinde olduğu gibi bazıları çok sayıda parçalara ayrılan büyük darbelere uğramıştır. Bu parçalar bir grup halinde Güneş çevresindeki yörüngelerini sürdürürken zamanla daha geniş alana yayılırlar.

Asteroit ailesinin üyeleriyle ilgili bilgi onların yörüngeleriyle ilgili gözlemler sonucunda elde ediliyor.

Bir aileye mensup asteroitler genellikle aynı mineral bileşimlere sahip olduklarından güneş ışığını benzer miktarda yansıtırlar. Bazıları açık renkli ve parlak ışıkla görülürler. Bazıları daha koyu ışıkla görünürler ki bunlar mat asteroitlerdir. Görünür ışık altında bu parlak ve karanlık asteroitleri ayırt etmek güçtür. Işığı az yansıttığı için küçük sanılan bir asteroit sanılandan büyük, parlak olduğu için büyük sanılan bir asteroit ise küçük olabilir.

Neowise’nin asteroitten yayılan kızılötesi ışığı algılama yeteneği sayesinde parlak ve koyu görünen asteroitlerin özellikleri belirlenebiliyor. Daha büyük olan cisim daha fazla ısı yayar. Asteroitin büyüklüğü belirlendikten sonra yansıtıcı özellikleri belirlenerek hangi aileye mensup olduğu tespit ediliyor. Genellikle bir asteroit ailesinin üyeleri Güneş çevresinde benzer yörüngelerde ve birbirine yakın olarak dolanırlar.

Çalışma ekibi üyesi NASA-Jet İticileri Laboratuarı’ndan Joseph Masiero: “Tıpkı bir ceylan ile zebrayı ayırmak gibi. Birbirine yakın yolculuk eden asteroitleri bile önceden ayırt etmek zor iken şimdi bir asteroit farklı bir konumda olsa da ailesini belirleyebiliyoruz” diyor.

Ekip bir sonraki adımda bu aile topluluklarının ana organlarını belirlemek istiyor.

JPL’den Neowise baş araştırmacısı Amy Mainzer: “Kırık bir vazonun parçalarının ona ait olduğunu birleştirerek anlayabilirsiniz. Başlangıçta asteroit kuşağında neden bir gezegen oluşmadı? Asteroitlerin sistemimizin tarihiyle ilgili bağlantıları vardır” diyor.

NASA/WISE

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d