Evrenin 3 Boyutlu Haritası

Gökbilimciler evrenin 3-boyutlu haritasını çıkararak başta karanlık madde ve karanlık enerji olmak üzere çeşitli sırları çözmek ümidindeler. (Photo by M. A. Aragón (Johns Hopkins University)/M. SubbaRao (Adler Planetarium)/A. Szalay (Johns Hopkins University)/Y. Yao (Lawrence Berkeley National Laboratory, NERSC)/The SDSS-III Collaboration)

Gökbilimciler evrenin % 96’sını doldurduğunu düşündükleri karanlık madde ve karanlık enerjinin araştırılmasında yardımcı olabilecek, büyük gökadalar ve uzak karadelikleri de kapsayan ayrıntılı bir 3 boyutlu harita üzerinde çalışıyor.

Harita Sloan Dijital Gökyüzü Araştırması III (Sloan Digital Sky Survey, SDSS-III) yardımıyla gerçekleştiriliyor.

Geçtiğimiz yıl geçen yıla ait uygun gecelerdeki gözlemlere ait (Veri Yayını 9-DR9) ve gökyüzünün üçte birini kapsayan en büyük görüntü elde edildi. Yeni veriler ışığında gerçekleşen bu çalışma son 6 yıllık verilerin 2 yılını kapsıyor.

Ekip lideri New York Üniversitesi’nden fizik profesörü Michael Blanton: “Gerçekten bu çalışma geleceğe iyi bir miras bırakabilmek adına beni gururlandırıyor. Amacımız, gökbilimciler, fizikçiler ve kamuoyunun gelecek yıllarda da kullanabileceği ayrıntılı bir evren haritası yapmaktır” diyor.

DR9 geçmişi 2001 yılına kadar uzanan büyük bir veri alanı. Çalışma 12 milyar öncesinden bu yana aktif dev karadelikleri –SDSS III, Baryon Salınım Tayfölçeri (BOSS) ile 7 milyar yıl içinde oluşmuş 1,5 milyon gökadayı, barındırdığı yıldızları ve onları besleyen gazı  ve 160 000 kuasarın  konumlarını- içermektedir.

Bilinen gökadalar gibi görülmeleri kolay olan büyük ve parlak uzak gökadalarda BOSS’un hedefleri arasında. Bu büyük gökadaların dağılımından yararlanarak evrendeki geriye kalan gökadaların da haritası çıkarılabiliyor.

Böyle bir harita ile evrenin son 7 milyarını izlemek mümkün olabilir. Böylece evrenin genişleme hızını arttırdığı düşünülen gizemli karanlık maddenin ve karanlık enerjinin –bu madde ne ışık yayar ne de ışığı emerler, o nedenle görülemiyorlar- nasıl oluştuğu ve nasıl dağıldığını görebilirsiniz.

Gökada ve kuasar eşleştirmeleri için SDSS-III ekibine katılan Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuarı’ndan David Schlegel: “Karanlık madde ve karanlık enerji günümüz biliminin en büyük sırlarından birisidir. Hazırladığımız haritanın bu sırrın açıklığa kavuşmasında etkin rol oynayacağı ümidindeyiz” diyor.

Evren haritasında DR9 önemli bir görev üstleniyor. 200 milyon gökadası olan evrende, şimdilik evrenin yarı yaşına gelen çalışma ile 540 000 gökadanın yeni tayf ölçümleri de içinde olmak üzere toplamda 1,35 milyon gökadanın tayf ölçüm görüntülerini içeriyor. Burada bir gökadanın farklı dalga boylarında ne kadar ışık yaydığı izleniyor. Evren genişledikçe bu ışık daha uzun, daha kırmızı dalga boyuna kaymıştır. Çünkü bilim insanlarının gökadanın yaydığı o eski ışığa ait tayf ölçümünden bu yana evren genişlemiştir. Gökada görüntüleri ve genişlemeye ilişkin yeni ölçümler DR9 verileri ile başlayan 3 boyutlu haritanın temelini oluşturur.

Uzaktaki kuasarlar ise evrendeki madde dağılımını anlamanın farklı bir yolunu sağlarlar. Uzak evrendeki en parlak nesneler olan kuasarların tayf ölçümlerinin karmaşık desenleri, Dünya ile gökadalar arasında yer alan karanlık maddenin etkisini göstermektedir.

Bu yeni veriler kendi kozmik bahçemiz Samanyolu ve uzak evreni anlama yolunda yardımcı olmaktadır. DR9 kendi gökadamızdaki yarım milyon fazla yıldızın sıcaklığını ve kimyasal bileşimini de tahmin edebilmektedir.

Samanyolu çalışmasını sürdüren Santa Cruz, Kaliforniya Üniversitesi’nden Connie Rockosi:  “Bu tahminler yardımıyla gökadamızın tarihine daha iyi bakabilirsiniz. Biz bugün gördüğümüz Samanyolu’nun küçük gökadaların bir araya gediğiyle ilgili hikayesini anlatabiliriz” diyor.

6 yıllık SDSS-III’ün verilerinin ortasında olunmasına karşılık be yeni görüntüler ve tayf ölçümleri evrenimiz hakkında yeni keşiflerin de habercisidir.

John Hopkins Üniversitesi’nden Ani Thakar: “Bu verileri açık hale getirmenin en eğlenceli yönü ise internetteki herkesin bir profesyonel gökbilimci kadar evren hakkında heyecanlı bir keşif yapma fırsatını yakalamasıdır” diyor.

Ve DR9 kuşku yok ki birçok sürpriz içermektedir.

SDSS-III ekibinden Pittsburgh Üniversitesi’nden Prof. Michael Wood-Vasey: “Bilim işbirliği ile yürür. Uzak evrenden gökadamıza ulaşan ışığı araştıran bilim insanları, ellerindeki verileri içerdikleri büyük sorularla birlikte tüm dünya ile paylaşmaktan ve bunun sonucunda da herkesin büyük bir keşif yapmasına izin vermektedir” diyor.

Astronomy

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d