Soğuk Yıldızda Sıcak Gezegen İkilemi

Kozmik bir tuhaflık… Soğuk yıldızların çevresindeki gezegenlerin sıcak yıldızlara göre daha buzsuz olabileceği ortaya çıktı. Bu, gezegenin yüzeyindeki buz ve karın yıldızdan gelen ışıkla etkileşiminden kaynaklanmaktadır.

Sıcak bir yıldız yüksek enerjide görünür ve morötesi ışık yayarken soğuk yıldızlar çok daha düşük enerjide, kızılötesi ve yakın-kızılötesi ışık yayarlar.

Kırmızı cüce çevresinde dolanan gezegendeki buzlu bölgelerin temsili resmi. (NASA)
Kırmızı cüce çevresinde dolanan gezegendeki buzlu bölgelerin temsili resmi. (NASA)

Bu bilgi kayalık ya da karasal gezegenlerin sıcaklığının kendi yıldızlarından gelen ışık miktarına bağlı olması gerektiğiyle örtüşür.

Karasal ya da kayalık gezegenlerin sıcaklığı kendi yıldızlarından aldıkları ışık miktarına bağlı olması gerekir. Ancak Washington Üniversitesi Astronomi Bölümü’nden doktora öğrencisi Aomawa Shields liderliğindeki bir ekibinin yeni iklim modeli araştırması ortaya yeni ve şaşırtıcı bir bilgi sürdü: soğuk yıldızların çevresinde dolanan gezegenler aslında çok sıcak yıldızların gezegenlerine göre çok daha sıcak ve daha az buzlu olabilir, aynı miktarda ışık alsalar bile.

Buz genel olarak bu soğuk yıldızların yaydığı yakın-kızılötesi ışığı emer. Dünya üzerindeki buz ve karın, Güneş’in yaydığı görünür ışığı yansıtmasına göre tersi bir durum.

Bir soğuk yıldızın (M-cüce) çevresindeki gezegende bulunan buz, daha fazla ışık emeceğinden ısınacaktır. Gezegenin atmosferindeki sera gazları da ısınma etkisiyle yakın-kızılötesi ışığı emer.

Araştırmacılar benzer yörüngelerde dolanan sıcak yıldızların gezegenlerinin soğuk yıldızların gezegenlerine oranla, kutuptan ekvatora kadar buzlanacağını ve yaşam için uygunsuz ortamlar oluşturacağını buldu.

F-cüce gibi sıcak bir yıldızın çevresindeki gezegendeki kar ve buz ise yıldızdan gelen görünür ve morötesi ışığı yansıttığından soğuk bir gezegen olacaktır.

Sıcak yıldızlar çevresindeki gezegenlerdeki karlı bölgelerin gezegenin soğumasına önemli pay sahibi olduğu düşünülebilir. Dünya’nın 4,6 milyar yıllık tarihi boyunca da birçok karlı bölgeler oluştuğu düşünülür.

Shields ve ekibine göre yıldızdan gelen ışımanın buz ile etkileşimi ancak yaşam alanının dış kenarına yakın yerlerde olabilir. Yaşam alanı içindeki gezegende zaten sıvı su olabileceğinden büyük oranda yüzeyin buzlu olması ancak bu alanın dışında mümkün görünüyor.

Shields’e göre yaşam aranan gezegenler içinde en az savunması olan bu gezegenlerdir. Ancak buna karşılık yine de bu gezegenlerin göz ardı edilmemesi de bir gerçektir.

“Dünya’nın son buzla kaplı hali ile çok hücreli yaşamın patlaması birbiriyle bağlantılıdır. O sırada burada böylesi bir hayat kesinlikle yoktu” diyor.

“Öncelikle karla kaplı olmayan gezegenler arıyoruz. Ama orada da hayat var olabilir bunu tespit etmek çok zor olsa da.”

University of Washington

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d