Swift’in Gözü ISON’da

ISON’un aylara göre gökyüzündeki konumu. ( NASA’s Goddard Space Flight Center/Axel Mellinger)

College Park’taki Maryland Üniversitesi (UMCP) ve Lowell Gözlemevi’ndeki gökbilimciler yüzyılın kuyrukluyıldızı olarak bilinen ISON’u (C/2012 S1) gözlemek için NASA’nın Swift aracından yararlanıyor.

Swift’in Optik/Morötesi Teleskop (UVOT) özelliği ile son iki ay içinde elde edilen veriler eşliğinde kuyrukluyıldızdan saçılan su ve tozun miktarı esas alınarak buzlu çekirdeğin büyüklüğü tahmin edilmeye çalışıldı.

UMCP’den gökbilimci Dennis Bodewits: “Son 50 yılın en parlak kuyrukuyıldızı olan ISON, ayrıntılı gözlem yapmamıza olanak sağlıyor. Böylece zamanla üzerindeki değişimleri izleyebiliyoruz” diyor.

Mars’ın yakınından geçecek olması, Güneş’e neredeyse kavurulacak kadar yaklaşacak olması ISON’u özel bir duruma getiriyor. Şubat ayı sonlarından itibaren kuyrukluyıldız uzmanlarından oluşan bir ekip yer ve uzay teleskoplarının elde ettiği verileri kullanarak ISON Gözlem Çalışması başlattılar.

Her kuyrukluyıldızda olduğu gibi ISON’da toz ve donmuş gaz karışımından oluşmuştur. “Kirli kartopu” olarak tanımlanan bu özel yapı, cisim Güneş’e yaklaşırken ısınarak yanmaya ve arkasında alev ve subuharı kuyruğu oluşturmaya başlar.

Bir kuyrukluyıldızın üzerindeki buz genellikle cisim Güneş’e, üç Dünya-Güneş uzaklıktayken erimeye başlar. Swift’in UVOT gözlemi ile doğrudan su gözlenemese de molekülün morötesi ışıkla etkileşmesi sonucunda oluşan hidrojen (H) ve hidroksit (OH) moleküllerinden ve tozdan yayılan ışığı algılar.

30 Ocak’taki UVOT gözlemlerine göre ISON dakikada 51 000 kg tozu uzaya bırakmaktadır. Buna karşılık dakikada 60 kg su üretmekte olup bu miktar saçtığı su miktarının dört katıdır.

“Buradaki dengesizlik kuyrukluyıldızın Güneş’ten uzak olmasına bağlanabilir. Kabonmonoksit ya da karbondioksit buzu gibi diğer uçucu maddeler daha büyük mesafelerde buharlaşmış ve geriye daha ağır ve temel maddeler kalmıştır” diyor Bodewits.

Swift’in gözlem yaptığı sırada ISON Dünya’dan 640 milyon km ve Güneş’ten 740 milyon km uzaktaydı. Parlaklığı ise 15,7 yani insan gözünün seçebildiği en sönük cisimden 5000 kat daha sönüktü.

Su ve toz üretim miktarlarının dengesizliğine karşılık ISON’daki buzun miktarı tahmin edilebilir. Normal bir kuyrukluyıldızdaki gaz miktarıyla ISON’un saçtığı gaz miktarı karşılaştırıldığında bilimciler kuyrukluyıldızın yaklaşık 5 km boyutlarında olduğunu düşünüyor. Bu hesap Güneş’e yakın olan kısmının yüzde 10’unun aktif jetler ürettiğini varsayarak elde edilir.

Burada akla gelen bir soru ISON’un parlaklığının aynı hızda devam edip etmeyeceğidir. Yani parçalanacak mı?

Swift’in elde ettiği görüntüde ISON merkezde görünüyor. Bu sırada kuyrukluyıldızın parlaklığı 15,7 yani insan gözünün görebildiği en sönük cisimden 5000 kat daha sönüktü. (NASA/Swift/D. Bodewits, UMCP)

Lowell Gözlemevi’nden gökbilimci Matthew Knight: “Bu sorunun yanıtı gelecek. Geçmiş kuyrukluyıldızlara baktığımızda bir kısmı Güneş çevresindeki turunu tamamlayamadı. ISON’un akibeti ise önümüzdeki birkaç ay içinde yapılacak gözlemlerle kesinleşecek” diyor.

Gökbilimciler ISON’un yörüngesine bakarak onun iç güneş sistemine ilk kez geldiğini düşünüyor. Oort bulutundaki trilyonlarca buzlu cisimden biri olan ISON, geçtiğimiz sonbaharda dış güneş sistemini geçti.

Resmi adı C/2012 S1 olan ISON Kislovodsk yakınındaki Uluslararası Bilimsel Optik Ağ Teleskopu ile Rus gökbilimciler Vitali Nevski ve Artyom Novichonok tarafından 21 Eylül 2012’de keşfedildi.

Birçok ilginç gözlem olanağı sunacak olan ISON 1 Ekim’de Mars’ın 6,7 kilometre yakınından geçecek.

UMCP’den gökbilimci Michael Kelley: “Bu yakın geçiş şu an Mars yörüngesinde görev yapan NASA ve ESA’ya ait uzay araçlarıyla gözlenebilir. Şahsen son Mars gezgini Merak’ın (Curiosity) kuyrukluyıldızla ilgili bir kartpostal göndermesini umut ediyorum” diyor.

Bu tarihten elli sekiz gün sonra yani 28 Kasım’da ISON Güneş’in bunaltıcı sıcaklığıyla tanışacak. Bu sırada yaklaşık 1,2 milyon km uzunluğunda bir kuyruğa sahip olacak. Yüzeyi aşırı derecede ısınacak olan kuyrukluyıldızın buz kuyruğu da büyüyecek ve Güneş’i izleyen uyduların görüş alanına girecek.

Kuyrukluyıldızın kaderi güneş çevresinde dolanırken kaybedeceği maddeye bağlı olacak.

“Muhtemelen kuyrukluyıldız % 10 oranında küçülecek ve tahminen parçalarına ayrılmayacak. Kuyrukluyıldıza ulaşan enerji yüzeyindeki buz tarafından soğurulur ve bu da onun aşırı ısınmasını önler” diyor Knight.

ISON Güneş ile karşılaşmadan önce Aralık ayında Dünya’dan görülecek. Özellikle 26 Aralık’ta Dünya’ya Ay’ın Dünya’ya uzaklığının 167 katı kadar yani 64,2 milyon km yaklaşacak.

Gökbilimciler “yüzyılın kuyrukluyıldızını” gözlem fırsatını kaçırmadan izleyerek bu sıradışı cismin kozmik kalıntılarını inceleme olanağı bulacak.

http://www.nasa.gov/mission_pages/swift/bursts/ison.html

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d