Güçlü bir süpernova patlamasının yıkıcı sonuçları NASA’nın Chandra X-Işını Gözlemevi ile ESA’nın XMM-Newton Gözlemevi’nin X-ışını gözlemleriyle gözler önüne serildi.
Chandra ve XMM-Newton Gözlemevlerinin verileriyle oluşturulan Pupa A süpernovasının yeni görüntüsü. Pupa A olarak bilinen kalıntı 7000 ışık yılı uzakta olup, 10 ışık yılı genişliktedir (X-ray: NASA/CXC/IAFE/G.Dubner et al & ESA/XMM-Newton).
Görüntüdeki kalıntı 3700 yıl önce oluşmuştur. Pupa A olarak bilinen kalıntı 7000 ışık yılı uzakta olup, 10 ışık yılı genişliktedir. Chandra ve XMM-Newton gözlemevlerinin farklı gözlemlerinin birleştirilmesi sonucunda bölgenin ayrıntılı X-ışını görünümü elde edildi. Kırmızı renk düşük enerjili, yeşil orta enerjili ve mavi renk ise yüksek enerjili X-ışınlarını gösterir.
Bu gözlemler yıldızlararası boşlukta hareket eden ve Pupa’yı çevreleyen oldukça karmaşık yapıdaki gazı gösterir.
Süpernova patlamaları yeni yıldız ve gezegen sistemlerinin oluşmasını sağlayacak ağır elementlerin ağırlıkta olduğu hammaddeyi oluşturur. Süpernova kalıntılarının incelenmesi gökada genişlemesi ve çeşitli elementlerin oluşumuyla ilgili bilgiler vermektedir.
NASA ve ESA’nın yüksek enerjili gözlemevlerini kullanan, içlerinde Türk gökbilimci Dr. Esra Bülbül'ün de yer aldığı, bir araştırma ekibi evrendeki en sıra dışı ve görülemeyen karanlık maddeyle ilgili önemli bir ipucu elde etti. Işık yaymayan, içinden geçen ışığı soğurmayan karanlık madde ancak yıldızlar veya gökadalar gibi diğer cisimlere uyguladığı kütle…
Çoğu gökyüzü olayları binlerce yıl sürdüğünden bir insanın böyle bir süreci izlemesi olanaksızdır. Ancak süpernovalar birkaç gün yaşadıklarından istisnadırlar. Büyük bir yıldızın nükleer tepkimesi için gerekli hidrojenini bitirmesi sonucu güçlü bir şekilde patlaması süpernova olarak tanımlanır. Çok ender ortaya çıkmakla birlikte –ortalama bir gökadada yılda birkaç süpernova görülür- yeterli yakınlıkta…
Kütleli yıldızlar gaz ve toz bulutları içinde fırtınalar oluşturarak doğarlar. Bu yıldızlar ömürlerini süpernova patlamasıyla bitirmeden önce de güçlü rüzgârlar oluşturarak ışınım yayarlar ve kısa ama oldukça hareketli bir hayat geçirirler. Yıldız oluşum bölgelerinden ON2’ye ait bu görüntüde büyük kütleli yıldızların çevreleriyle etkileşimi görülüyor. Bu görsel NASA’nın Spitzer Uzay Teleskopu’nun…
ESO’nun Şili’deki La Silla Gözlemevi’nde elde edilen yeni bir görüntüde muhteşem Messier 4 küresel yıldız kümesi gösteriliyor. Bu on binlerce yaşlı yıldızlar topluluğu bize en yakın ve en çok araştırılan küresel kümelerden olup, küme üzerindeki son çalışmalar buradaki yıldızlardan birinin beklenmedik özelliklerini ortaya çıkarmıştır.
ESA’nın XMM-Newton teleskopu iki büyük yıldızdan kaynaklanan güçlü gaz akışlarındaki değişimleri belirledi. Bu gözlemi ilginç hale getiren ise çarpışan yıldız rüzgârlarının beklenildiği gibi davranmaması. Güneş’ten birkaç kat kütleli yıldızlar oldukça hareketli ve kaotik bir hayat sürerler. Nükleer yakıtlarını hızla yakarken…
Astronomik fotoğraflar sık sık sanat eseri gibi görünür. Küçük Macellan Bulutu da güzel poz verenler arasındadır. Samanyolu‘nun uydusu olan bu güzel gökada güney yarımküreden görülmektedir. Bir ressamın küçük fırça darbeleriyle oluşturduğu bir resim çalışmasını andıran bu görüntü, ESA’nın Herschel uzay…
Hubble teleskopunun ürettiği bu görüntüde 120 milyon ışık yılı uzaktaki Kral (Cepheus) takımyıldızında yer alan sarmal gökada NGC 2276’yı görüyoruz. İlk bakışta parlak sarmal kollar ve koyu renkteki toz şeritlerinin süslemesiyle diğer sayısız tipik sarmal gökada izlenimi veriyor. Daha yakından…
Gökbilimciler bilinen en güçlü karadelik adaylarından birini keşfedebilmek için NASA’nın Chandra X-Işını Gözlemevi ve diğer teleskoplardan gelen verileri kullandı. Karadeliğin çevresini saran trilyonlarca yıldız oluşturabilecek çok yüksek miktardaki sıcak gaz yapıları bölgenin görülmesini engellemektedir. Karadelik Dünya’dan 3,9 milyar ışık yılı…
İki uzay teleskopunun kızılötesi ve X-ışını verilerini inceleyen gökbilimciler, dev Erboğa A (Centaurus A) Gökadası’nın iki büyük gökadanın felaket ötesi çarpışması sonucunda oluşmuş olabileceğine ilişkin tahminleri güçlendiren sonuçlara ulaştılar. Erboğa A 12 milyon ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır.
ESO’nun Şili’deki La Silla Gözlemevi’nde elde edilen yeni bir görüntüde muhteşem Messier 4 küresel yıldız kümesi gösteriliyor. Bu on binlerce yaşlı yıldızlar topluluğu bize en yakın ve en çok araştırılan küresel kümelerden olup, küme üzerindeki son çalışmalar buradaki yıldızlardan birinin beklenmedik özelliklerini ortaya çıkarmıştır.
ESA’nın XMM-Newton teleskopu iki büyük yıldızdan kaynaklanan güçlü gaz akışlarındaki değişimleri belirledi. Bu gözlemi ilginç hale getiren ise çarpışan yıldız rüzgârlarının beklenildiği gibi davranmaması. Güneş’ten birkaç kat kütleli yıldızlar oldukça hareketli ve kaotik bir hayat sürerler. Nükleer yakıtlarını hızla yakarken…
Astronomik fotoğraflar sık sık sanat eseri gibi görünür. Küçük Macellan Bulutu da güzel poz verenler arasındadır. Samanyolu‘nun uydusu olan bu güzel gökada güney yarımküreden görülmektedir. Bir ressamın küçük fırça darbeleriyle oluşturduğu bir resim çalışmasını andıran bu görüntü, ESA’nın Herschel uzay…
Hubble teleskopunun ürettiği bu görüntüde 120 milyon ışık yılı uzaktaki Kral (Cepheus) takımyıldızında yer alan sarmal gökada NGC 2276’yı görüyoruz. İlk bakışta parlak sarmal kollar ve koyu renkteki toz şeritlerinin süslemesiyle diğer sayısız tipik sarmal gökada izlenimi veriyor. Daha yakından…
Gökbilimciler bilinen en güçlü karadelik adaylarından birini keşfedebilmek için NASA’nın Chandra X-Işını Gözlemevi ve diğer teleskoplardan gelen verileri kullandı. Karadeliğin çevresini saran trilyonlarca yıldız oluşturabilecek çok yüksek miktardaki sıcak gaz yapıları bölgenin görülmesini engellemektedir. Karadelik Dünya’dan 3,9 milyar ışık yılı…
İki uzay teleskopunun kızılötesi ve X-ışını verilerini inceleyen gökbilimciler, dev Erboğa A (Centaurus A) Gökadası’nın iki büyük gökadanın felaket ötesi çarpışması sonucunda oluşmuş olabileceğine ilişkin tahminleri güçlendiren sonuçlara ulaştılar. Erboğa A 12 milyon ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır.
ESO’nun Şili’deki La Silla Gözlemevi’nde elde edilen yeni bir görüntüde muhteşem Messier 4 küresel yıldız kümesi gösteriliyor. Bu on binlerce yaşlı yıldızlar topluluğu bize en yakın ve en çok araştırılan küresel kümelerden olup, küme üzerindeki son çalışmalar buradaki yıldızlardan birinin beklenmedik özelliklerini ortaya çıkarmıştır.
ESA’nın XMM-Newton teleskopu iki büyük yıldızdan kaynaklanan güçlü gaz akışlarındaki değişimleri belirledi. Bu gözlemi ilginç hale getiren ise çarpışan yıldız rüzgârlarının beklenildiği gibi davranmaması. Güneş’ten birkaç kat kütleli yıldızlar oldukça hareketli ve kaotik bir hayat sürerler. Nükleer yakıtlarını hızla yakarken…