Bulutsu

  • Kedi Pençesi Bulutsusu

    ESO, Kedi Pençesi Bulutsusu (Cat’s Paw Nebula) olarak adlandırılmış olan NGC 6334’ün yeni bir görüntüsünü yayınladı. Samanyolu merkezine yakın bir bölgede yer alan bulutsu, yoğun gaz ve toz kümesinin arkasında saklanmaktadır. Bulutsudaki gaz ve toz bulutu, büyük kütleli yıldızların oluşmasına neden olmaktadır.
    NGC 6334’ün görüntüsü insana gökte gezen dev bir kedinin pençesini andırdığı için, Kedi Pençesi Bulutsusu olarak da adlandırılır.

  • Kozmik Işınlar Nereden Geliyor?

    Atmosferimiz uzaydan gelen parçacıklar tarafından sürekli bombardıman edilir. Bu gizemli parçacıklar henüz 100 yıl kadar tespit edildi. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte gelişen ve 10 yıllık bir geçmişe sahip yeni nesil teleskoplarla bu kozmik ışınların yapısı, nasıl oluştukları gibi sorulara yanıt aranmaya başlandı. Bu parçacıklar süpernovalar sayesinde hızlandığı ortaya çıkmıştır ancak tüm sorular yanıt bulmamıştır.

    Atmosferi izlemekle görevli Cherenkov teleskopları uzun zamandır kozmik ışınları izlemekte ve bu ışınlar hakkında gerekli bilgiyi toplamaktadır.

  • Karina’daki Trumpler-14 Kümesi

    Genç yıldız kümesi Trumpler-14’ün bir başka görüntüsü ESO tarafından yayınlandı. Görüntüde yıldızlar ve küme tüm güzelliğiyle ortaya çıkmış görünüyor. Görüntü ESO’nun Çok Büyük Teleskobuna (VLT) takılan Çoklu Uyarlamalı Optik Göstericisi (MAD) ile çekildi. Bu yardımcı araç ile atmosferin bulanıklık etkileri ortadan kaldırılıyor.

    Samanyolu’nun en etkileyici ve vahşi yıldızlarından olan Eta Karina’yı da barındıran Karina Bulutsusu, yapısında Trumpler-14 gibi genç yıldız kümelerini barındırır.

  • Hubble’dan İris Bulutsusu

    NASA/ESA Hubble Uzay Teleskobu’ndan muhteşem bir NGC 7023 görüntüsü elde edildi. NGC 7023 Bulutsusu aynı zamanda İris Bulutsusu olarak adlandırılıyor. Bulutsu bir toz bulutunu andırmaktadır.

    Gökbilimciler için tozlu bölgeler hem görsel olarak güzel hem de sıkıntı vericidir. Çünkü bu tozlu yapının arkasını veya içini göremeyiz. Ancak bu tozlu yapılarda oluşan yeni yıldızlar sayesinde tozlu yapı görünür hale gelir. İris Bulutsusu’nun kuzeybatısını gösteren bu görüntüde tozlu yapı gözler önüne seriliyor.

  • Spitzer’den En Genç Kahverengi Cüce Keşfi

    NASA’nın Spitzer Uzay Teleskobu en genç kahverengi cüceyi keşfetti. Kahverengi cüceler ne gezegen ne de yıldız sınıfına alınırlar. Gezegen olmaları için fazla büyük ve sıcaktırlar. Yıldız olmaları da mümkün değil, çünkü yıldızlara göre daha soğuk ve daha küçüktürler. Peki bu nesneler nasıl oluşmuştur?

    Kahverengi cüceler, yıldız ve gezegenleri oluşturan aynı toz ve gaz bulutlarından oluşur.

  • Barnard Gökadası

    ESO’dan Şili La Silla Gözlemevi’ndeki teleskopla NGC 6822 olarak kodlanmış Barnard Gökadası’nın güzel bir fotoğrafı alındı. Küresel kümenin sol üst kısmı zengin yıldız oluşum bölgesi bulunuyor.
    ESO’nun yayınladığı yeni fotoğrafta Barnard nesnesi 1,6 milyon ışık yılı uzaklıktadır. Küme, Samanyolu’nun da üyesi olduğu Yerel Grupta bulunuyor. Barnard kümesi 1884 yılında Amerikalı gökbilimci Edward Emerson Barnard tarafından keşfedildi.

  • Üçüncü Görüntü:Deniz Kulağı Bulutsusu

    ESO, ‘GigaGalaxy zoom’ projesinin üçüncü görüntüsünü, Deniz Kulağı Bulutsusu’nun (Lagoon Nebula, M8) 370 milyon piksellik çözünürlükteki fotoğrafını yayınladı.

    Yeni görüntü karesi bir buçuk dereceden daha geniş bir alanı kapsıyor. Başka bir ifadeyle sekiz dolunay büyüklüğünde bir bölgeyi gösteriyor. Fotoğraf geniş alan görüntüleyicisinin ESO’nun 2,2 metrelik teleskoba bağlanmasıyla ve 67 milyon piksellik görüntülerin işlenmesiyle elde edildi.

  • ESO’dan Samanyolu-2

    ESO, GigaGalaxy projesi çerçevesindeki ikinci fotoğrafı yayınladı. Fotoğraf gökadamızdaki bir bölgeye ait ve 29 gece boyunca toplam 200 saatlik poz alınarak 1200 görüntünün birleştirilmesiyle oluşturulmuş. Yani çözünürlüğü oldukça yüksek bir başka fotoğraf daha. Fotoğraf gökadamızdaki Yay Takımyıldızı ile Akrep Takımyıldızını kapsıyor. Bu bölge bulutsu ve küresel yıldız kümeleri açısından oldukça zengin bir bölgedir. Amatör gökbilimcilerin en beğendiği bölgeler arasında gelir. Çünkü teleskoplarını birazcık çevirince bir bulutsuya biraz daha çevirince başka bir nesneyi görürler.

  • Yenilenen Hubble İşbaşında

    NASA’nın 19 yılı deviren Hubble Uzay Teleskobu artık daha canlı, daha büyüleyici görüntüleri iletmek ve evrenin sırlarını açığa çıkarmaya yardımcı olmak için uzaya her zamankinden daha dikkatli bakıyor. Hubble gözünden yeni alınan fotoğraflar geçtiğimiz mayıs ayında üzerine takılan yeni nesil kamerasıyla göz dolduruyor. Güneş Sistemimiz başta olmak üzere Kuiper Kuşağı’ndaki gökcisimlerini, diğer yıldızların çevresinde dolanan gezegenleri de gözlemleyebilecek hatta bu gezegenlerin doğumuna tanıklık edebilecek ölçüde güçlendirildi. İşte yeni donanımıyla Hubble yeni fotoğraflarını yayımladı. İşte o fotoğraflar: