Sabah kalktığınızda evinizin arka tarafındaki bahçede dinazor gördüğünüzü düşünün. Gökbilimciler tam da buna benzer bir gökada keşfettiler: 10 milyar yıl önce oluşmuş ve bir arada bulunan bir gökada kümesi. Bunlar birleşip büyük gökada oluşturmadan bozulmadan kalmış bir kümedir.
Samanyolu
Evrenin İlk Yıldızları
Samanyolu dışında gizlenmeyi başarmış en ilkel yıldız ESO’nun Çok Büyük Teleskobu ile ortaya çıkarıldı. İlk yıldızların Büyük Patlama’dan yani bir süre sonra ortaya çıkmaya başladığı düşünülüyor. Bu yıldızlar hidrojen ve helyumdan oluşmuştur ve yapılarında metal elementler oranı çok azdır.
Perde Arkasındaki Yıldız Kümesi
Avrupa Güney Gözlemevi (ESO)’nun Çok Büyük Teleskobu (VLT) ile yıldız oluşum merkezlerinden NGC 3603’ün görüntüsü elde edildi. Bu tip genç ve aktif bulutsuları gökbilimciler genellikle diğer gökadalar üzerinde izleniyordu. Küme 22 000 ışık yılı uzağımızda bulunuyor.
Yeni Bir Teleskop:Chromoscope
Yeni bir çalışma. Ama dikkati çeken bir çalışma. Samanyolu’nun altı farklı dalga boylarındaki görüntüsünü gözler önüne seriyor:Chromoscope. Uzay Teleskobu evinizde. Türkçe çalışmayı ise Arif Solmaz hazırlamış.
Bu Çift Çok Uzakta
Gökbilimciler başka bir gökada içinde yıldız-karadelik çifti keşfini gerçekleştirdiler. Keşif ESO’nun Çok Büyük Teleskobu (Very Large Telescope-VLT) ile yapıldı. Sistem şimdiye kadar keşfedilen en büyük ikinci yıldız-karadelik çifti olarak kayıtlara geçti.
Kedi Pençesi Bulutsusu
ESO, Kedi Pençesi Bulutsusu (Cat’s Paw Nebula) olarak adlandırılmış olan NGC 6334’ün yeni bir görüntüsünü yayınladı. Samanyolu merkezine yakın bir bölgede yer alan bulutsu, yoğun gaz ve toz kümesinin arkasında saklanmaktadır. Bulutsudaki gaz ve toz bulutu, büyük kütleli yıldızların oluşmasına neden olmaktadır.
NGC 6334’ün görüntüsü insana gökte gezen dev bir kedinin pençesini andırdığı için, Kedi Pençesi Bulutsusu olarak da adlandırılır.
Hubble Düzeni Araştırması: Gökadalar Nasıl Oluştu?
İki gökbilimci evrendeki gökada türlerine ve gökadaların evrimine yönelik yeni bir çalışma yaptı. Gökbilimciler, Dr. Andrew Benson ile Dr. Nick Devereux gökadalarin 13 milyar yıllık gelişimini inceledi.
Gökadalar, birkaç milyon yıldızdan bir trilyon yıldıza kadar büyüklü küçüklü yapıda dağılım gösteriyor. Gökadaların sınıflandırılmasıyla ilgili ilk çalışma 1930’larda Edwin Hubble tarafından yapıldı. Hubble tarafından biçimlerine bakılarak yapılan sınıflandırmaya “Hubble düzeni” adı verilir.
Samanyolu Merkezi Çok Manyetik
Başını Avustralya’daki Adelaide Üniversitesi’nden bir ekibin çektiği uluslararası bir topluluk, Samanyolu Gökadası’nın merkezindeki manyetik alanın, diğer bölgelere göre 10 kat daha güçlü olduğunu ortaya çıkardı. Gökbilimdeki verilerin sağlıklı olarak değerlendirilmesinde manyetik alanların büyük önemi olmaktadır. Bu nedenle Samanyolu’ndaki manyetik alanın net olarak hesaplanması önem kazanıyor. Araştırmaya Almanya’daki Max Planck Enstitüsü Nükleer Fizik Merkezi, ABD’deki Monash Üniversitesi’de katıldı.
Terzan 5 Yıldız Kümesi
Gökadamızın Terzan 5 olarak adlandırılan yıldız kümesinin ayrıntıları ESO tarafından ortaya çıkarıldı. Kümeyi şişkin ve kalın bir toz bulutu kapatıyor. Bulut içerisindeki binlerce yıldızı adeta örtüp bizden gizlemeye çalışıyor. Bulutun bir genç gökada kalıntısı olduğu ancak Samanyolu’na karıştığı düşünülüyor. ESO’nun Çok Büyük Teleskobu (VLT) ile Terzan 5’in tahmin edildiği gibi büyük bir küme olduğu ve Samanyolu’na sonradan katıldığı belirlendi.
Barnard Gökadası
ESO’dan Şili La Silla Gözlemevi’ndeki teleskopla NGC 6822 olarak kodlanmış Barnard Gökadası’nın güzel bir fotoğrafı alındı. Küresel kümenin sol üst kısmı zengin yıldız oluşum bölgesi bulunuyor.
ESO’nun yayınladığı yeni fotoğrafta Barnard nesnesi 1,6 milyon ışık yılı uzaklıktadır. Küme, Samanyolu’nun da üyesi olduğu Yerel Grupta bulunuyor. Barnard kümesi 1884 yılında Amerikalı gökbilimci Edward Emerson Barnard tarafından keşfedildi.