Month: Eylül 2010

  • Venüs’ün Yüzeyi Soğuyor mu?

    Venüs yüzeyi daha soğuk olabilir. Bilim insanları Venüs’teki yüksek sıcaklığın kabuğun soğumasına yol açabileceğine ilişkin yeni bir öneri getirdi. Buna göre Venüs atmosferindeki sera etkisine dayandırılan yüksek sıcaklık, aslında gezegenin iç kısımlarındaki soğumanın etkisiyle oluşmuş olabilir.

  • Gelgit Etkisiyle Yokolan Gezegenler Kuramı

    Gezegen avcıları için kötü bir haber var: Gökbilimcilerin aradığı “sıcak Jüpiter”lerin çoğu bağlı olduğu yıldız tarafından yok edilmiş olabilir. NASA’nın Goddard Uçuş Merkezi’nden John Debes ve Brian Jackson’un gerçekleştirdiği çalışmaya göre yıldız kümelerinde geçiş yöntemiyle dev gezegen keşfedilememesinin nedeni de bu.

  • Hubble’dan Uzay Dondurması

    Sıcak yaz gününde belki de en keyifli şeylerden biri dondurma yemektir. Ama dondurmayı soğuk bir ortamda yenmez. Ancak uzayda soğuk ve büyük bir yıldızın ışımasıyla çevresindeki gazın aydınlandığı bir bölgede garip ve fantastik bir bölge görülüyor. Bu son olarak Hubble Uzay Teleskopu ile görüntülenen Karina Bulutsusu.

  • Ay’ın Eski Kraterleri Mercek Altında

    Ay’a üstünkörü bakınca bir golf topuna benzetilebilir. Yüzeyindeki oyuklar uydumuzun tarihsel geçmişinin büyük bir bölümünde asteroit ve kuyrukluyıldız çarpışmalarına uğradığını gösteren izlerdir. Ay’ın büyük ölçüde bozulmadan kalmış bu yapısı bilim insanlarına iç güneş sisteminin karmaşık oluşumu hakkında da bilgi verir.

  • Az Metanlı Dev

    Aslan takımyıldızındaki dev gezegen GJ 436b’de bir şey eksik. Neptün boyutlarındaki gezegenleri incelemekte olan Spitzer Uzay Teleskopu bu dev gezegende CH4 olarak bilinen metan gazının çok az olduğunu buldu. Gezegendeki metan gazı olması gereken değerden 7000 kat daha az. Metan azlığı gökbilimcileri şaşırtmışa benziyor.

  • Rozet Bulutsusu: Gülün Kalbi

    Bu görüntü 5000 ışık yılı uzaklıktaki yıldız oluşum bölgelerinden Rozet Bulutsusu’na ait. Görüntüdeki beyaz hat ile sınırlandırılmış ve kırmızı yıldızları ortaya çıkaran görüntü ise Chandra X-ışını Teleskopu ile alınmıştır. Merkezde daha yoğun şekilde genç yıldızların kümelenmiş hali görülürken kenarlara doğru bu yoğunluk azalmakta.

  • Komşu Bir Gökada: NGC 300

    ESO yakın gökadalardan oluşan Yontar Grubu’nda bulunan Samanyolu’na benzer sarmal bir gökada olan NGC 300’ün dikkat çekici yeni bir görüntüsünü yayınladı. ESO’nun Şili’de bulunan La Silla Gözlemevi’ndeki Geniş Alan Görüntüleyicisi (WFI) ile alınan 50 saatlik poz gökadanın yapısını duyarlı olarak gözler önüne sermektedir.

  • Mars Bulmacasına Farklı Bakış

    NASA’nın 1976 Viking görevi ve 2008’deki Anka Kuşu (Phoenix) görevleri Mars toprağında karbon içerikli kimyasal yapıların olduğunu gösterdi. Çalışma için Viking verileri tekrar incelendi.

    Organik maddeler biyolojik ya da biyolojik olmayan yollarla oluşabilir. Birçok göktaşı 5 milyar yıldır hem Dünya’ya hem de Mars’a organik maddeler taşımaktadır.

  • Yakın Asteroitler

    NASA’nın Spitzer Uzay Teleskopu Dünya’ya yakın olan bir grup asteroit grubunu ortaya çıkardı. Tıpkı renkli meyveli şekerler ya da çikolatalarda olduğu gibi bunlarda çeşitli renklerde ve şekillere sahip. Bazıları koyu ve mat, bazıları ise parlak ve açık renkte. Dünya’ya yakın 100 asteroitten çıkan sonuç çoğunun farklı olduğu yönünde.

  • Suyu Yıldızın Işığı Oluşturmuş

    Gökbilimciler 2001 yılında yaşlı bir yıldızın çevresini saran su buharı bulutunu keşfettiklerinde hemen bunun kaynağını aramaya başladılar. Yanıt Herschel Kızılötesi Gözlemevi’nden geldi. Herschel, ölen bir yıldızın neden sıcak su buharı bulutuyla çevrili olduğunu da açıklıyor. Yanıt ilginçti: suyu yıldızın ışığı oluşturmuştu.