Gökbilimciler ilk defa evrenin bebeklik dönemindeki büyük gökada oluşumunun izini yakaladı. Oldukça vahşi bir ortamda yeni doğmuş milyonlarca yıldız, gökada çekirdeğini büyütüyor. Keşfe NASA’nın Hubble ve Spitzer Uzay Teleskopları ile Avrupa Uzay Ajansı’nın Herschel Uzay Gözlemevi ve Hawaii’deki WM Keck Gözlemevi ile yapılan gözlemlerin birleştirilmesiyle ulaşıldı.
Küçük, mini köpekler için söylenen “Sparky”ın adı verilen bebek gökada Büyük Patlama’dan sadece 3 milyar yıl sonra başka bir ifadeyle günümüzden 11 milyar yıl önce doğmuş görünüyor. Gökbilimciler bebek gökadanın, antik gökadaların çevresindeki madde eksikliği nedeniyle, merkezinden dışa doğru dev eliptik gökada olma yolunda gittikçe büyüyeceğini düşünüyor.
Yale Üniversitesi’nden Erica Nelson: “Daha önce böyle yoğun bir oluşum sürecine tanıklık etmemiştik. Erken evrendeki çekirdek oluşum sürecinin bir benzeri yok. Günümüz evreninde bu tür bir oluşumun gerçekleşmesi mümkün değildir” diyor.
Samanyolu’na göre oldukça küçük boyutta, sadece 6000 ışık yıllık genişliğe sahip gökada çekirdeğinde oldukça fazla sayıda yıldız bulunmaktadır. Samanyolu’nun 100.000 ışık yılı genişliğe sahip olduğunu hatırlamakta fayda var.
“Bu yıldızlar oldukça sıkışık durumdalar. Genç yıldızların parlamaları ile çevrelerindeki gaz ve tozun ışımasını görmek büyüleyici olurdu” diyor Nelson.
Hubble görüntüleri ile gökadanın boyutu belirlenirken Spitzer ve Herschel ile de uzak-kızılötesi dalga boyunda görüntüler alındı. Bu görüntüler genç gökadadaki çalkantılı durumun görünmesini sağladı. Samanyolu yılda yaklaşık 10 yıldız üretmesine karşılık Sparky’da her yıl 300 dolayında yıldız doğmaktadır.
Gökbilimciler gökada merkezindeki karanlık maddenin kütleçekimsel etkisiyle evrenin ilk gökadalarının iskeletini oluşturduğunu ve yıldızların oluşumlarına olanak sağladığına inanıyor. Yıldız doğumlarına neden olarak çekirdeğe doğru akan gaz gösteriliyor.
Bu tümleşik gökadaların izine şimdiye kadar gökbilimcilerin rastlamaması ise yoğun yıldız oluşum bölgesi içindeki gaz ve toza bağlanıyor. Bu yoğun toz yıldız oluşumlarının görülmesine engel olabilir. Zar zor görülebilen Sparky’daki oluşum ise ancak Spitzer, Hubble ve Herschel gibi güçlü uzay teleskoplarının gözlemleriyle ortaya çıkarılabildi.
Gözlemlere göre gökada daha bir milyar yıl daha yoğun yıldız oluşumuna devam edecek (aradaki uzaklık nedeniyle şimdiki halini görmek mümkün değil). Gökada sonunda yıldız oluşumunu durduracak. Daha sonraki 10 milyar yıl içinde başka gökadalarla birleşerek büyük bir gökadaya dönüşebilir.
Yale Üniversitesi’nden Pieter van Dokkum: “Bu keşif gökadaların başta nasıl olduklarının sorusuna yanıt verebilir. Acaba bu kadar sönük kızılötesi ışık yayan gökadalardan ne kadar var? Ne zaman diğer gökadalar gibi uzun dalga boylarında parlak ışık yayacaklar? Bu gibi soruların yanıtlarını bulabilmak için NASA’nın James Webb Uzay Teleskopu’nun göreve başlamasını bekleyeceğiz” diyor.