ESO’nun Çok Büyük Teleskop’unu kullanan gökbilimciler olağanüstü bir gezegenimsi bulutsu örneğinin merkezinde birbirleri etrafında dolanan bir yıldız çifti keşfetti. Yeni sonuçlar uzaya atılan madenin dikkat çekici ve simetrik görünüşünü kontrol eden mekanizma üzerindeki uzun süredir tartışılan bir teoriyi destekliyor.
Kozmoloji
Karanlık Madde İplikçiğinin 3 Boyutlu Görüntüsü Elde Edildi
Gökbilimciler Hubble Uzay Teleskopu yardımıyla karanlık maddenin dev ipliksi yapılarını üç boyutlu olarak inceledi. 60 milyon ışık yılı uzaklıktaki bilinen en büyük gökada kümelerinden birinde görülen ipliksi yapı, evrenin geniş ölçekli yapısını oluşturan kozmik parçadır.
Spitzer Hubble Sabitini Test Etti
Spitzer Uzay Teleskopu verileriyle yola çıkan gökbilimciler evrenin genişleme hızı olarak bilinen Hubble sabiti için en hassas ölçümü gerçekleştirdi. İlk olarak 1920’lerde Edwin P. Hubble tarafından ortaya atılan Hubble sabiti, evrenin 13,7 milyar yıl önce Büyük Patlama sonucunda oluştuğunun bir kanıtıdır.
En Büyük Kütleli Gökadaların Vahşi Erken Yaşamları
APEX teleskobunu kullanarak, bir astronomlar ekibi şimdiye kadarki erken Evren’deki en güçlü yıldız oluşum patlamaları ile bugüne kadar ki bulunan en kütleli galaksiler arasındaki bağı buldular. Bu gökadalar on milyar ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır.
Fermi ile Yeni Bir Enerji Kaynağı Keşfedildi
Fermi Gama Işını-Uzay Teleskopu’nun verilerini incelemeyi sürdüren araştırmacılar yeni enerji kaynaklarının varlığını açıkladılar.
Fermi’nin Geniş Alan Teleskopu (LAT) ışığın en enerjik formu olan gama ışınlarını yayan kaynakları kaydedilmek amacıyla her üç saatte bir tüm gökyüzünü tarar.
Hubble Erken Evrenin Cücelerini Gözledi
NASA’nın Hubble Uzay Teleskopu yakın kızılötesi görüş yeteneğini kullanarak 9 milyar yıl önce yıldız oluşumu süren çok sayıda genç –o zamana göre- gökadaları ortaya çıkardı. Gökadalarda yıldız oluşumu beklenenden daha hızlı gerçekleşiyor.
Karanlık Madde Dağılımının Sırrı
Tüm gökadalarda olduğu gibi Samanyolu’nda da karanlık madde denilen garip bir madde yer almaktadır. Yalnız kütle çekimiyle kendini ele veren karanlık madde aslında görünmez. Gökadamızı saran bu madde olmasaydı ve tüm gökadayı sarmasaydı yıldızlar hızla birbirlerinden farklı yönlerde hareket ederdi.
Uzak Gökadalar Kozmik Sisin Açıklığını Gözler Önüne Seriyor
Bilim insanları, erken Evren’i, morötesi ışıkta geçirgenleştikçe, incelemek için birkaç seferdir ESO’nun Çok Büyük Teleskop’unu kullandılar. Kozmik tarihteki bu – yeniden iyonlaşma olarak da bilinen – kısa ancak önemli dönem yaklaşık 13 milyar yıl önce gerçekleşti.
Farklı Yöntemle Hubble Sabiti Hesaplandı
Avustralya’da bir doktora öğrencisi evrenin ne kadar hızla genişlediğiyle ilgili bugüne kadar ki en doğru ölçümlerden birini yaptı.
Evren şiştiği için uzaktaki gökadalar bizden hızla uzaklaşır. Hubble sabiti bu gökadaların bizden ne kadar uzakta olduğunu ve bizden ne kadar hızlı uzaklaştıklarını belirler.
Karanlık Gama Işını Patlamasını Görmek
Görünür ışık altında sönük görünen gama ışını patlamaları aslında evrenin en yüksek enerjili olayları arasındadır. Bu patlamaların sönük görünmesinin nedeni ise dünya ile nesne arasındaki tozlardır. Ancak ESO’nun Şili-La Silla’daki 2.2 metrelik MPG GROND Teleskopu gama ışını patlamalarındaki sırra ilişkin yeni bir çözüm getirdi.