En Hafif Gezegen Bulunmuş Olabilir

James Webb teleskobunu kullanan gökbilimciler, genç yakın yıldız TWA 7’nin yörüngesinde dolanan Satürn kütlesinde bir gezegen olduğuna dair kanıtlar yakaladılar. Eğer doğrulanırsa, bu Webb’in bir gezegenin ilk doğrudan görüntü yöntemiyle keşfi olacak ve bu teknikle şimdiye kadar görülen en hafif gezegen olacak.

Fransa’daki Paris-PSL Gözlemevi ve Grenoble Alpes Üniversitesinde CNRS araştırmacısı olan Dr. Anne-Marie Lagrange liderliğindeki uluslararası ekip, JWST’nin Orta Kızılötesi Aleti (MIRI) ve koronagrafını kullanarak TWA 7’yi çevreleyen kalıntı diskinde zayıf bir kırmızı ötesi kaynak tespit etti. Kaynak, gökyüzünden bakıldığında yıldızdan yaklaşık 1,5 yay saniyesi, başka deyişle Yer’in Güneş’e olan uzaklığının yaklaşık elli katı uzakta yer alıyor. Kalıntı diskinde görülen cismin temel özelliklerine göre gözlenen bir gezegen olabilir.

Ekip, 21 Haziran 2024’te Webb’in Orta Kızılötesi Aletindeki ( MIRI ) koronagrafı kullanarak, yakınlardaki soluk cisimleri ortaya çıkarmak için ana yıldızın parlak parıltısını kapattı. Yüksek kontrastlı görüntüleme adı verilen bu teknikle ana yıldızdan gelen yoğun ışıkta görülmeyen gezegenlerin doğrudan tespit etmelerini sağlar. Gelişmiş görüntü işleme tekniği kullanılarak yıldız ışığı çıkarıldıktan sonra, TWA 7 yakınında, arka plan gökadalarından veya Güneş Sistemi cisimlerinden ayırt edilebilen soluk bir kırmızı ötesi kaynak ortaya çıkarıldı. Kaynak, daha önceki yer merkezli gözlemlerle TWA 7 etrafında keşfedilen üç toz halkasından birindeki bir boşlukta bulunuyor. Parlaklığı, rengi, yıldızdan uzaklığı ve halka içindeki konumu, çevredeki kalıntı diskini şekillendiren genç, soğuk, Satürn kütlesinde bir gezegen olduğu tahmininde bulunuldu.

Dr. Lagrange: “Gözlemlerimiz, TWA 7 kalıntı diskinin yapısını şekillendiren bir gezegen için güçlü bir aday olduğunu ortaya koyuyor ve konumu tam olarak bu kütlede bir gezegen bulmayı beklediğimiz yerde” diyor.

Johns Hopkins Üniversitesi ve Baltimore Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsünden ortak yazar Mathilde Malin: “Bu gözlemevi, Güneş Sistemindekilere benzer kütlelere sahip gezegenlerin görüntülerini yakalamamızı sağlıyor. Bu, kendi sistemimiz de olmak üzere gezegen sistemleri hakkındaki bilgi seviyemizde bir adım ileri gidebileceğimiz anlamına geliyor” diye ekledi.

İlk analiz, TWA 7b olarak adlandırılan cismin, Jüpiter’in yaklaşık 0,3 katı kütleye ( yaklaşık 100 Yer kütlesi) ve 320 Kelvin’e (yaklaşık 47 santigrat derece) yakın bir sıcaklığa sahip genç ve soğuk bir gezegen olabileceğini gösteriyor. Konumu, diskteki bir boşlukla örtüşüyor ve gezegen ile çevresi arasında sürekli bir etkileşim olduğunu ileri sürüyor.

Toz ve kayalık malzemeyle dolu kalıntı diskleri hem genç hem de yaşlı yıldızların çevresinde bulunur, ancak daha parlak olduklarından genç yıldızlardakiler daha kolay tespit edilir. Genellikle yıldızın çevresindeki gezegenlerin oluşturduğu düşünülen görünür halkalar veya boşluklar içerirler. Şimdiye kadar bir kalıntı diskinde böyle bir gezegen tespit edilmemişti. Doğrulandığında, bu keşif bir kalıntı diskini doğrudan etkileyerek şekil veren bir gezegenin ilk zamanını gösterecek ve bir trojan diskinin (gezegenin yörüngesinde sıkışmış bir toz topluluğu) ilk gözlemsel ipucunu sunacak.

CE Antilae olarak da bilinen TWA 7, TW Hydrae topluluğunda ve yaklaşık 111 ışık yılı uzaklıkta bulunan genç (yaklaşık 6,4 milyon yaşında) bir M tipi yıldızdır. Neredeyse bize tam karşıdan bakan diski, onu Webb’in yüksek hassasiyetli orta kırmızı ötesi gözlemleri için ideal bir hedef haline getirmiştir.

Bulgular, Webb’in yakın yıldızların çevresinde daha önce görülmemiş, düşük kütleli gezegenleri keşfedebilme yeteneğini göstermektedir. Devam eden ve gelecekteki gözlemler, adayın özelliklerinin sınırlarını, gezegen olarak doğrulanmasını ve genç sistemlerde gezegen oluşumu ve disk evrimi bilgimizi derinleştirmeyi amaçlayacaktır. Bu ön sonuç, JWST’nin ötegezegen keşfi ve yapısı için açtığı heyecan verici yeni sınırı sergilemektedir.

Benzer

Düşünceniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.