İkili Yıldız Sisteminde Gezegen Olmak

Solda; ikili yıldız sisteminde ana yıldızdan 10 000 AB (1 AB, Dünya-Güneş uzaklığı) kadar uzağa gidebilen 0,1 güneş kütleli eşyıldızın olası yörüngesi, sağda ise Jüpiter-Satürn-Uranus-Neptün gibi devleri olabilecek sistemde eşyıldızın Uranus ve Neptün benzerlerine etkisi görülüyor. (Nathan Kaib)

Uluslararası bir gökbilim ekibi birbiri çevresinde dolanan ikili yıldız sistemlerindeki gezegenlerin sıra dışı yörüngelere sahip olabileceği üzerine bir çalışma gerçekleştirdi.

Güneş gibi tek yıldızların tersine ikili yıldızların yörüngelerinde kütle çekiminin değişimi nedeniyle gezegen sistemlerinde bir karmaşa sözkonusu olabilir. Bu tür yıldızlardan biri (eşyıldız) diğerinin (anayıldız) çevresinde eliptik -daha az dairesel- bir yörünge izler. Bu da sistem içinde oluşması olağan gezegenlerin çok daha uzağa itilmesine yol açar. Eşinin yakınından ve çok uzağından geçerek dönen yıldızın gezegenlere uyguladığı kütle çekiminin bu nedenle değişimi, sistemlerin oluşmasının önüne de geçebilir.

Ekip üyesi Nathan Kaib: “İkili yıldızların geniş yörüngeleri diğer yıldızların alanı içine giren “gel-git” alanına neden olarak bazı karışıklıklar oluşturur. Böylece yörüngelerine ilişkin dışmerkezlikleri sürekli olarak değişir. Dış merkezlik yörüngesi dairesel olmayan eşyıldızın anayıldıza bazen çok yakın bazen çok uzak olması durumudur” diyor.

Eşyıldız, elipsin en uzak köşesi ile en yakın köşesinde bulunur. Bu sıra dışı yörüngesi nedeniyle yakınındaki gezegenleri iterek başka yıldızlardaki gezegen yörüngelerinde de karmaşaya neden olacaktır.

Ekibin gerçekleştirdiği benzetimde Güneş Sistemi’ndeki dört dev (Jüpiter, Satürn, Uranus ve Neptün) gibi gezegenleri olan ve en az birinin etkilendiği ikili yıldız sistemi tasarlandı.

“Bu ikililer milyarlarca değil yüz milyonlarca yıl içinde oluşur. Dolayısıyla bu sistemlerdeki gezegenlerin oluşumu tek bir yıldızdaki sürece göre daha zorlu olur. Çoğunlukla yıldızlardan biri bu gezegen sistemlerinin bozulmasına hatta dağılmasına neden olabilir” diyor Kaib.

Ekip üyesi Queen’s Üniversitesi’nden Martin Duncan: “Ötegezegen sistemleri içinde böylesi süreçlerin yaşandığına ilişkin önemli kanıtlar gördük. Bu gezegenler, dairesel yörüngelerden çok güçlü ve tehdit edici nedenlerden dolayı yüksek eksantrik yörüngelere sahipler. İkili yıldızların çevresindeki gezegenlerin, tek yıldızların gezegenlerine göre daha eliptik bir yörünge izlediklerini fark ettik” diyor.

Araştırmacılara göre böylesi sistemlerde görülen gezegenlerin eksantrik yörüngelerine sahip olması kararsız durumdan kurtulmalarını sağlamıştır.

Aynı üniversiteden Sean N. Raymond: “Sistemlerde gördüğümüz eksantrik yörüngelerin aslında eşyıldızdan kaynaklandığına ilişkin izler görülmektedir” diyor.

Araştırmacılar yapılan gözlemlere göre, tipik bir gezegen sistemindeki gezegenlerin genellikle Dünya-Güneş uzaklığının 10 katından fazlasına kadar yayılabileceğini hatırlatıyor. Tersi durumda gezegen sistemleri eşyıldızdan etkileneceğinden çok eksantrik bir yörüngeye sahip olacaktır.

“Son zamanlarda anayıldızın çevresinde geniş mesafelerde dolanan gezegenlerin doğrudan görüntüleri elde edildi. Çalışmamız şimdiye kadar fark edilmeyen bu tür gezegenlerin varlığını ortaya koymaktır” diyor Duncan.

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d