NuSTAR’dan İki Çarpıcı Görüntü

NASA’nın Nükleer Tayfölçerli Teleskop Dizisi ya da kısa adıyla NuSTAR ile alınan iki yeni görüntü aynı zamanda teleskopun yeteneklerini sergiliyor. Yeni görüntü ölü bir yıldız ve çevreye attığı kalıntısıyla “Tanrının eli” takma adıyla da bilinen cisme aittir. Diğer görüntü ise toz diskin arkasında saklanan uzaktaki karadelikleri gösterir.

tanrının eli bulutsusu
NuSTAR gözüyle Tanrının eli lakaplı bulutsu. Bulutsunun üst kırmızı kısmı sanki bir yumruğu andırdığı için bu isim verilmiş. Bulutsunun oluşumuna sebep ise süpernova olarak patlayan bir yıldız. Bu yıldızın yerinde şimdi 19 km çapında ve çevresinde 7 kez dönerek çevresine parçacık yağdıran ölü bir yıldız olan atarca yer alıyor (NASA/JPL-Caltech/McGill).

NuSTAR ekibi lideri Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden Fiona Harrison: “Yüksek enerjili X-ışınlarını görebilen NuSTAR ile eşsiz bir bakış açısı yakaladık” diyor.

NuSTAR yüksek enerjili X-ışınlarıyla evreni keşfetmek için 13 Haziran 2012’de fırlatıldı. Böylece Samanyolu ve ötesindeki karadelikler, ölü yıldızlar gibi görülmesi zor cisimler gözlenebiliyor.

“Tanrının eli” görüntüsünde 17.000 ışık yılı uzaklıktaki PSR B1509-58 (ya da B1509) adlı ölü bir yıldızın çekirdeği ve onun kalıntılarının oluşturduğu bulutsu görülüyor. Süpernova sonucunda hayatını sona erdiren yıldızın çekirdeği artık bir atarcadır (pulsar). Atarca sadece 19 kilometre çapındadır ve saniyede 7 tur atmaktadır. Çevresindeki devasa yumru paketleri ile birlikte diğer parçalar arasında güçlü bir etkileşim bulunmaktadır. Atarcanın attığı parçacıklar çevredeki malzemenin manyetik alanıyla etkileşip X-ışını yaymasına neden olur. Sonuçta açık bir eli andıran bu bulutsu ortaya çıkmaktadır.

Aslında bulutsunun neden bir el gibi göründüğü büyük bir sırdır. Buradaki etkileşim sürecinin buna neden olduğu bellidir, ama nasıl bir etkileşim?

Kanada Montreal McGill Üniversitesi’nden Hongjun An: “Acaba bu el şekli bir optik yanılsama olabilir mi, bilmiyoruz. NuSTAR bize burada yumruktan fazlasının olabileceğini söylüyor” diyor.

3 ile 10 milyar ışık yılı uzaklıktaki bu bölge karadelik kaynıyor. Kırmızı noktalar daha önce orta dalga boylu X-ışınları yayan ve Chandra ile farkedilen karadelikleri, maviler ise yüksek X-ışını yayan ve NuSTAR ile keşfedilen karadelikleri gösteriyor (NASA/JPL-Caltech/Yale University).

NuSTAR ile alınan ikinci görüntü ise COSMOS ((Kozmik Evrim Araştırması) alanı olarak adlandırılan 3-10 milyar ışık yılı arası uzaklıktaki aktif karadelikleri gösteriyor. Gösterilen her nokta bir gökada merkezindeki obur karadeliğin yerini işaret ediyor. NASA’nın Chandra X-Işını Gözlemevi ve diğer teleskoplar yardımıyla da bu alanda birçok karadelik tespit edildi ancak bunların ne kadar ağır olduğunu çevrelerindeki toz gizlediğinden NuSTAR’ın yüksek X-ışınlarıyla yapacağı gözleme ihtiyaç vardır. Gökbilimciler evrendeki karadelikleri, türlerini ve uzaklıklarını belirlemek için NuSTAR’dan faydalanmak istiyor.

Yale Üniversitesi’nden Francesca Civano: “Bu ilginç bir astronomi konusudur. Karadeliklerin geçmişini, neler gizlediklerini ve nasıl büyüdüklerini anlamak istiyoruz” diyor. Devam eden arşatırmalar karadeliklerin ve gökadaların büyümesiyle birlikte birbirleri arasındaki ilişkinin nasıl olduğunu açıklamaya yardımcı olacak.

NuSTAR

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d