Yüksek Çözünürlüklü Mars Krateri Görüntüsü

NASA’nın Mars yörünge keşif aracı bir kraterin yüksek çözünürlüklü kamerayla (HiRISE) çekilen fotoğrafını yayımladı. Fotoğraf 3 Ağustos 2009 tarihinde alındı ve yaklaşık 1 km’lik alanı kapsıyor.

Birkaç yıl önce Mars’ta su yollarına bağlı eğimler ve kraterler keşfedilmişti. Bu keşif heyecan yaratmasına karşılık Mars’ta bilinen anlamda sıvı suyun olmadığı da çok geçmeden farkedildi. Buradaki fotoğrafta da suyun aktığı ve bu yolla oluşan V-şekilli kanallar görülmekte.

Andromeda Komşusuna Geçmişte Dostça Yaklaşmamış

İki komşu gökadamız 2,5 milyar yıl önce yakın geçiş yapmış oldukları hesaplandı. 2,5 milyon ışık yılı uzağımızdaki Andromeda ile 3 milyon ışık yılı uzağımızdaki Üçgen Gökadasının(Triangulum, M33) çarpıştığına ilişkin bilgi Andromeda’yı izleyen uluslar arası bir ekipten geldi. Elde edilen bulgular büyük gökadaların küçük adaların şeklinde değişiklik yaptığını söyleyen büyüme teorisine katkı sağlamaktadır.

Samanyoılu Gökadamızın geçmişine yönelik bir çalışma yapılamıyor.

Ay’daki Dev Krater

NASA’nın Ay’ın çevresinde dolanan Lunar aracı Tsiolkvoskiy Krateri’ni görüntüledi. Kraterin çevresinden yuvarlanarak uzaklaşmış kayalarla fotoğraf incelemeyi hak ediyor. Burada sözü edilen kayalar küçük değil, tam tersine en büyüğü 40 metre genişliğindedir (bir futbol sahasının yarısı kadar). Kayaların nereden koptuğunu görmek için bu fotoğraf jeologlara büyük ipuçları verecektir.

Tsiolkvoskiy Krateri 185 km çapında ve geniş alanda etkili olmuş bir krater örneğidir.

Kepler’den Olası Öteuydu Keşifleri

NASA’nın Kepler Teleskobunu bu yılın başlarında fırlatmasından bu yana Gökbilimciler heyecanla başka yıldızların çevresinde dolanan Dünya benzeri gezegen keşifleri bekliyorlar. Ancak Londra’daki Colloge Üniversitesi’nden Dr. David Kipping bu heyecanı daha da ileri götürerek öteuydu (exomoon) için arayışlara başladı.

Kepler izlediği binlerce yıldızın içerisinde, yine binlerce olası gezegeni geçiş yöntemiyle bulmaya çalışacak. Bir gezegen yıldızının önünden geçişi sırasında yıldızın parlaklığında küçük bir düşme gerçekleşir.

Kütle Çekim ve Kuantum Kuramını Birleştirme Arayışları

Temel fiziğin ulaşabildiği son sınıra bir katkı radyo teleskoplardan geldi. Bilim insanları Güneş’in uzayı ne kadar “eğdiğini” hesaplamayı başardı. Uzay boşluğundaki bu eğriliğin fizik yasaları içinde yer alması aslında Einstein’ın Genel Görelilik Kuramı ile olmuştu. Kuantum Fiziği ile Kütle Çekim Kuramının birleştirilmesi 21. Yüzyıl Fizikçileri’nin büyük amaçlarından biridir. Bu amacı gerçekleştirmenin yolu da Gökbilim’den geçmektedir.

İlk kez 1916’da Albert Einstein bir yıldızın yakıunından geçen ışığın doğrultusunu değiştireceğini dile getirdi.

XMM Newton’dan Önemli Bir Keşif

ESA’nın XMM Newton X9ışını Uzay Teleskobuyla bir beyaz cücenin fotoğrafını çekti. Beyaz cüceler kozmik uzaklıkları ölçmede kullanıldığı gibi evrenin genişlemesi bilgisinde de sık kullanılan kaynaklardır.

Gökbilimciler 1997 yılından bu yana HD-49798 parlak yıldızının yakınında X-ışınları yayan görünmeyen bir nesne olduğunu bulmuşlardı. XMM teleskobu ile bu nesnenin beyaz cüce olduğu ortaya çıkarıldı. Ölü yıldız uzaya x-ışınları yollayarak kendini gösteriyor.

ESO’dan NGC-4945 Görüntüsü

ESO, Samanyolu’na benzeyen yakın bir gökadanın yeni bir fotoğrafını yayımladı. NGC-4945 kendi gökadamız gibi merkezin çevresinde dolanan parlak kollarıyla sarmal bir gökadadır. Gökadanın uzaya enerji saçan merkezindeki obur karadelik yakınındaki maddeyi yok ediyor.

Orta özellikteki bir teleskopla görülebilen NGC-4945, 13 milyon ışık yılı uzaklıktaki Erboğa (Centaurus) Takımyıldızının bir üyesidir. 1826 yılında İskoç Gökbilimci John Dunlop tarafından keşfedilen Gökada, 1880’lerde İrlandalı Gökbilimci John Louis Emil Dreyer tarafından derlenen genel bir katalogda yerini aldı.

İnatçı Gezegen

Yıldızının çevresinde bilindik yöntemlerden farklı özellikte dolanan bir ötegezegen keşfedildi. Gezegen 1000 ışık yılı uzaklıktaki WASP-17 yıldızına ait. Gezegeni Geneva Gözlemevi’ndeki Gökbilimciler farketti. Burada aslında gezegen sistemlerinin nasıl oluştuğuna ilişkin yeni bir yöntem deneniyordu.Bilinen kurama göre, gezegenlerin bir yıldızı oluşturan aynı yapıdaki gaz ve toz bulutundan oluştuğu ve yıldızla aynı yöndeki yörüngede dönmesi beklenir. WASP17’nin gezegeni ise bu kurala uymuyor.

İletişim

Astronomi Diyarı’nı “astronomidiyari”  adıyla Twitter‘dan ve facebook‘tan  da izleyebilirsiniz. Siteyle ilgili önerilerinizi ufozyar@yahoo.com adresine ya da yorum seçeneğiyle iletebilirsiniz. Ümit Fuat Özyar Not: Sitede yer …