NASA’nın Nükleer Tayfölçerli Teleskop Dizisi (NuSTAR) büyük bir yıldızın çekirdeğindeki maddeyi çevresine orantısız bir şekilde fırlatarak patladığının kanıtlarına ulaştı.
Verileri zor elde edilen çekirdeğin çökmesiyle gerçekleşen Tip-II süpernovalarının asimetrik bir patlamaya uğradığının en iyi kanıtına ulaşıldı.
Berkeley Üniversitesi’nden Steve Boggs: “Bu yıldızların çekirdeğindeki kaynama süreci ölümünden hemen bir saniye önce büyük bir türbülansın oluşmasıyla gerçekleşir. Bu da asimetrik bir patlamaya yol açacaktır” diyor.
1987A süpernovası Dünya’dan 166.000 ışık yılı uzaktadır. 1987 yılında diğer teleskoplarla gözlenen patlamanın küresel olmadığı belirlenmişti. NuSTAR, kalıntıdan yayılan ışığın içinde Titanyum-44 adlı radyoizotop bileşene rastladı.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden NuSTAR araştırmacısı Fiona Harrison: “Titanyum çekirdekte üretilen yıldızın son üretim mekanizmasıdır. Titanyum kaynaklı X-ışınlarının enerjisine bakarak malzemenin büyük bir kısmının bizden uzaklaştığını belirledik” diyor.
Geçtiğimiz yıl NuSTAR ile 1987A gibi asimetrik yapılı Kraliçe A (Cassiopeia A) süpernova kalıntısında da Titanyum-44’ün izine rastlanmıştı. Bu iki veri süpernova patlamasına neden olan çökmenin çekirdeğin daha derinlerinde gerçekleştirdiğini göstermektedir.
1987A süpernovası on yıl önce farkedildiğinde tün teleskoplar onu izlemeye başladı. Kalıntıda Demir-56 ve Kobalt-56 gibi bileşenlere rastlanmıştı. 2012’de Avrupa Uzay Ajansı’nın Integral uydusu ile Titanyum-44’ü de barındırdığı belirlendi. Titanyum-44’ün varlığı 85 yıllık süpernova kalıntısındaki yangının sürdüğünü gösteriyor.
“1987A bazı bakımlardan patlamasını sürdürüyor” diyor Boggs.
NuSTAR 1987A çalışmalarına yeni bir bakış getirdi. Gözlemevi’nin yüksek enerjili X-ışınlarını algılama yeteneğiyle Titanyum-44’ün ölçümleri gerçekleştirildi. Süpernovaların özünde üretilen radyoaktif madde yaıldızın enerji mekanizmalarına doğrudan ulaşmayı kolaylaştırır.
NuSTAR’ın Titanyum-44 verileri süpernova kalıntısının bizden saatte 2,6 milyon km hızla uzaklaştığını ortaya koydu. Süpernovanın çekirdeği dönme yönüne ters yönde malzeme fırlattığını gösteriyor.
“Bu patlamalar yıldızın patlamasıyla geriye kalan çekirdekle püsküren madde arasındaki bağlantıyı işaret etmektedir” diyor Boggs.
Önceki çalışmalarda ileri sürülen, süpernova patlamalarının doğasına aykırı şekilde orantısız dağıldığı fikri yeterli kanıtlara sahip değildi. NuSTAR’a göre daha düşük enejili X-ışınlarını gözleyen Chandra X-Işını benzeri teleskoplar ile 1987A’nın çevresindeki demir izlerine rastlanmış ancak bunların tam bir haritası üretilememişti.
Caltech’den Brian Grefenstette: “Radyoaktif Titanyum-44 sadece patlama sonucunda uzaya atılan ve X-ışınları altında parlayan maddedir. Eğer bu malzemeyi görürseniz, patlama sonucunda uzaya saçıldığını söyleyebilirsiniz” diyor.
Gelecekte NuSTAR ve diğer teleskop gözlemleriyle süpernovaların çarpık yapısı daha iyi anlaşılabilir. 1987A’nın çarpık yapısı kendi sınıfındaki süpernovalara örnek teşkil edebilir mi? Onlarca yıldır gözlerimizin önündeki sırrın çözülme yolunda olduğu söylenebilir.