Bir Magnetarda Birleşen Sıcak Noktalar Keşfedildi

Magnetar, büyük bir yıldız patladığında geride kalan çekirdekten oluşan bir nötron yıldızıdır. Güneş’e göre daha ağır olan bu tür yıldızlar yaklaşık 20 kilometre çapa kadar sıkıştırılmıştır. Bu kadar yoğun olan cisimlerde bir çay kaşığı madde bir dağ kütlesi kadardır. (NASA’s Goddard Space Flight Center)

Süper manyetik ve bir şehir büyüklüğünde olan yıldız çekirdekleri magnetar olarak adlandırılır. Uluslararası Uzay İstasyonunun tepesinde bulunan NASA’nın Nötron Yıldızı İç Yapı Gözlemcisi (NICER) bir magnetarın yüzeyinde milyonlarca derecelik X-ışını noktalarının birleştiğini gözledi.

NICER, cisim dönerken küçülen, X ışını yayan üç parlak ve sıcak nokta belirledi. En büyük nokta sonunda daha küçük olanla birleşiyor ki böyle bir olaya daha önce tanık olunmamıştı.

Gözlem sonuçlarını ele alan makalede bu sıra dışı cisimlerin kabuğu ile manyetik alanı arasındaki etkileşim gösterildi.

NICER ile 37 gün boyunca izlenen magnetar yüzeyindeki X-ışını değişimlerini gösteren grafik. En fazla X-ışını gösteren alanlar yeşil, sarı ve kırmızı ile renklendirilmiştir.  Zaman geçtikçe yoğunlukları ve birbirlerine göre konumları değişir. 
Gökbilimciler ilk kez bu tür iki noktanın birleştiğini kaydetti.
(NASA/NICER/G. Younes et al. 2022)

Magnetar, büyük bir yıldız patladığında geride kalan çekirdekten oluşan bir nötron yıldızıdır. Güneş’e göre daha ağır olan bu tür yıldızlar yaklaşık 20 kilometre çapa kadar sıkıştırılmıştır. Bu kadar yoğun olan cisimlerde bir çay kaşığı madde bir dağ kütlesi kadardır.

Magnetarın bir diğer özelliği de nötron yıldızından 1000, buzdolabı mıknatısından 10 trilyon kat daha güçlü manyetik alanlara sahip olmasıdır. Manyetik alan, bozulduğunda aylardan yıllara kadar gelişmiş bir X-ışını aktivitesi patlamasını devam ettirebilen muazzam bir enerji deposudur.

10 Ekim 2020’de NASA’dan Neil Gehrels Swift Gözlemevi, SGR 1830-0645 adlı bir magnetardan böyle bir patlama olduğunu keşfetti. Magnetar, Kalkan (Scutum) takım yıldızında ve kesin olmamakla birlikte yaklaşık 13,000 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır. Swift, X-Işını teleskopunu kaynağa çevirerek cismin çevresinde her saniyede 10.4 döndüğünü gösteren patlamaları belirledi.

Aynı gün yapılan NICER ölçümleri X-ışını emisyonunun her dönüşte üç tepe noktası olduğunu gösterdi. Çevrelerinden çok daha sıcak olan üç ayrı yüzey bölgesi görüşümüzde belirip kaybolunca ortaya çıkarıldı.
NICER, keşiften 17 Kasım’a kadar neredeyse her gün SGR 1830’u gözledi. Bu süre içinde emisyon zirveleri yavaş yavaş değişti ve magnetarın her dönüşünde biraz farklı zamanlarda oluştu. Sonuçlar, Dünya üzerindeki tektonik plakaların hareketinin sismik aktiviteyi yönlendirmesi gibi lekelerin kabuk hareketlerinin bir sonucu olarak oluştuğu ve hareket ettiğini gösteren modeli desteklemektedir.

SGR 1830’daki sıcak noktaların Güneş’teki koronal atımların gerçekleştiği alanlara benzediği düşünülmektedir. (NASA/SDO)

Gözlemlere göre kabuğun bir kısmının eridiği ve manyetik stres altında yavaşça deforme olarak aktif bölgeyi ortaya çıkardığını düşünüyor. Hareket eden üç sıcak nokta muhtemelen koronal döngülerin –Güneş’te görülen parlak, parıldayan plazma yayları gibi- yüzeye bağlandığı yerleri temsil ediyor. Döngüler ve kabuk hareketi arasındaki etkileşim, sürüklenme ve birleşme davranışını yönlendirir.

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d