Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) XMM_Newton ve NASA’nın Swift uzay teleskoplarının birlikteliği birbirlerinin etrafında dolanan iki yıldızın ürettikleri yıldız rüzgârlarının çarpıştıklarını gösterdi.
Yoğun ışığın oluştuğu büyük kütleli yıldızın yüzeyinden uzağa itilen yıldız rüzgârlarının çevrelerine büyük etkisi vardır. Bu rüzgârlar, gaz ve toz bulutlarının çöküşünü hızlandırarak yeni yıldızların oluşmasını sağlar.
XMM-Newton ve Swift, Kuğu (Cygnus) yıldız bölgesinde Cyg OB2#9 olarak bilinen birbirinin çevresinde hızla dolanan iki büyük yıldızın oluşturduğu yıldız rüzgârlarını gördü.
Kuğu’nun Cyg OB2#9 nesnesi bir soru işaretiydi. Nesneden 2008 yılında alınan radyo dalgaları onun tek bir yıldız olmadığını ortaya çıkardı.
Keşifle nesnenin yaydığı X-ışını arandı, ancak iki yıldızın rüzgarıyla ilgili bir kanıt elde edilemedi.
Birbirlerinin çevresindeki turu 2,4 yıl süren yıldızlar Haziran-Temmuz 2011 arasında en iyi konuma geldiler.
Uzay teleskopları saatte birkaç milyon km hıza ulaşan X-ışını yayarak parlayan yıldız rüzgârının, bir milyon derece sıcaklığındaki sıcak plazma nedeniyle oluştuğunu belirledi.
Teleskoplar yıldızların normal X-ışını enerji değerinden dört kat fazla enerji ürettiğini keşfetti.
Liège Üniversitesi’nden Yael Nazé: “Bu bir sistemdeki rüzgârların çarpıştığına ilişkin ilk kanıt” diyor.
“Biz ikili yıldızların oluşturduğu rüzgârların oluşturduğu çöküşe ait çeşitli örnekler biliyoruz ama bu kendi türünün ilk örneği olarak gösterilebilir.
Diğer sistemlerdeki çarpışan yıldız rüzgârlarının tersine burada yoğunluk artışına karşılık yıldızların yörüngesi değişmez.
“Diğer örneklerde çarpışma sonucunda yıldız rüzgârlarının etkisiyle yıldız üzerine düşen maddenin yaydığı X-ışını yayılımı aniden düşebilir” diyor Nazé.
“Ancak Kuğu’nun Cyg OB2#9 sisteminde böyle birşey gözlenmemiştir ve bu nedenle bu türün görülen ilk örneği olduğu söylenebilir. Bu gerçekten güçlü yıldız rüzgârlarının oluşumunu anlamamıza yardımcı olabilecek ve iyi bir model geliştirmemizi sağlayacak bir örnektir.”
ESA’nın XMM-Newton projesinden Norbert Schartel: “Bu ikili sistem, yıldız rüzgârlarının çarpışmalarına yönelik X-ışığını yayılımını anlamamıza yardımcı olacaktır. Bu da X-ışını teleskoplarıyla sistemin izlenmesiyle olur” diyor.