Canavar Gökadalar Diyette

Evrenimiz birbirine kütle çekimiyle bağlı gökadaların oluşturduğu dev kümelerle doludur. Bu kümelerin merkezlerinde ise gökbilimcilerin galaktik yamyam olarak bildiği, komşu gökadalarla birleşerek büyüyen canavar gökadalar yatar.

NASA’nın Spitzer Uzay Teleskopu ve Geniş Alan Kızılötesi Tarayıcısı (WISE) verileriyle gerçekleştirilen yeni çalışmalar önceki kuramların tersine bu dev gökadaların komşu gökadalarla daha az sayıda birleştiği ve büyüme hızlarının da daha yavaş olduğunu gösterdi.

Bu görüntü WISE ile Spitzer Uzay Teleskopu'nun gözlemlediği iki gökada kümesini gösterir. Gökada kümeleri evrendeki en büyük yapılar arasındadır. Görüntülerin merkezlerinde görülenler en parlak gökada kümesi veya BCG adı verilen gruplara örnektir. (NASA/JPL-Caltech/SDSS/NOAO)
Bu görüntü WISE ile Spitzer Uzay Teleskopu’nun gözlemlediği iki gökada kümesini gösterir. Gökada kümeleri evrendeki en büyük yapılar arasındadır. Görüntülerin merkezlerinde görülenler en parlak gökada kümesi veya BCG adı verilen gruplara örnektir. (NASA/JPL-Caltech/SDSS/NOAO)

Tayvan Taipei’deki Sinica Akademisi’nden Yen-Ting Lin: “Bu gökadalar son 5 milyar yıl içinde diyete başlamış olabilir. Ve o nedenle bunları çok kilolu görmüyoruz” diyor.

NASA’nın Jet İticileri Laboratuarı’ndan Peter Eisenhardt: “WISE ve Spitzer anlamakta güçlük çektiğimiz bu devlerin kütlelerini görmemizi sağladı” diyor.

Bu çalışmalar evrendeki en büyük yapılar olan gökada kümelerinin yapısı ile büyümelerinin anlaşılmasında yardımcı olur.

Gökbilimciler binlerce gökadadan oluşan en parlak ve büyük kümelere BCG derler. BCG’ler Samanyolu büyüklüğündeki gökadaların onlarca kat kütlesinde olabilir. Bunların merkezlerindeki yamyamlar gökadaların yıldızlarını çeker ve böylece büyüyerek olgunlaşır.

Bu sürecin nasıl çalıştığını belirlemek isteyen gökbilimciler 9 milyar yıllık kozmik zaman aralığındaki yaklaşık 300 gökada kümesini inceledi. Evrenin 4,3 milyar ile 13 milyar yıl önceki zaman aralığındaki kümelere bakıldı (evren şu an 13,8 milyar yıl yaşındadır).

“Bir gökadanın büyümesini izleyemeyiz ama tümüne bakarak bunu anlayabiliriz. Evrenin antik zamanı ile günümüz gökadalarına bakmak bunların ortalama özellikleri arasındaki bağlantıyı kurmamızı sağlar” diyor Lin.

Kızılötesi iki teleskop Spitzer ve WISE bu gibi çalışmalarda birbirini tamamlayan özelliklere sahiptir. Örneğin Spitzer WISE’ye göre en uzak gökada kümelerini yakalamak ve daha fazla ayrıntı görmeyi sağlar. Öte yandan WISE kızılötesiyle tüm gökyüzünü görme ve daha yakın kümeleri görüntüleme yeteneği nedeniyle fotoğraf çekimi daha iyidir. Spitzer görevine devam etmeyi sürdürürken WISE görevini gökyüzünü 2011’den sonra iki kez taradıktan sonra tamamladı.

Bulgular BCG’lerin büyümesinin günümüzden 5 milyar yıl önce ya da başka bir deyişle evren 8 milyar yıl yaşına gelene kadar belirli bir değerde büyüdüğünü gösteriyor. Ancak bu tarihten sonra büyüme oranlarında kayda değer bir düşme gerçekleşti.

Bilimciler BCG’lerin bu ‘azalmış iştahlarının’ nedeninin belirsiz olduğunu ancak modellerinin buna çözüm getirdiğini düşünüyor.

“BCG’ler biraz mavi balinalara benzer. Hem sayıları azdır hem de devdirler. Mavi balinalardaki gibi kilo ve yaşları arasındaki uyuma bakabiliyoruz. Buna ne kadar uyanını gördüğümüz ise ayrı bir soru” diyor Lin.

Başka bir olası yanıt ise olgun kümelerdeki yıldızların az olmasıdır. Kümeler çarpışan gökadalar nedeniyle yıldızlarını uzaya dağılır. Gözlemlerde bu yıldızları göremeyiz ama zaten bunlar kümelerin içindedir.

Lin ve araştırma ekibinin gelecekte yapacağı çalışmalar doğanın en büyük galaktik küme türlerinin beslenme alışkanlıklarını açığa kavuşturabilir.

JPL

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d