Bir yanda yoğun yıldız oluşum bölgesi Kozmik Yılan, diğer yanda kütle çekim mercekleme ile görüntülenen uzak gökadalar. MACSJ1206.2-0847 kümesinin arkasındaki dev yay benzeri gökadayı aslında kütle çekim mercekleme adı verilen kozmik mercek yardımıyla görebiliyoruz.
Uzaktaki cisimden gelen kırmızıya kayan ışık aradaki dev kümenin dev çekimsel etkisi nedeniyle bükülüp mercek etkisi yardımıyla büyütülmektedir. Bu yöntemle uzaktaki kozmik cisimler bir yandan büyütülerek diğer taraftan görüntü çözünürlüğü ve derinliği artırılmaktadır. Bazı durumlarda uzak cisimlerin görüntüleri yakındaki kümenin çevresinde farklı yönlerde bükülmesi nedeniyle birden fazla görünür.
Gökbilimciler bunun gibi çeşitli görüntüler eşliğinde farklı büyütme seviyesine sahipler. Bu teknikle gökadaların özellikleri farklı ölçeklerde incelenebilmektedir. Çok yüksek çözünürlükteki görüntüler kırmızı-ötesi gökadalardaki dev kümelerin yıldız oluşumunun anlaşılmasına katkı sağlamaktadır.
Gökbilimciler biraz da şanslarının yardımıyla APEX Teleskobu ile ilk kez uzak bir gökadadaki yıldız doğum bölgelerinin boyutu ve parlaklığıyla ilgili doğrudan ölçüm yaptı. Hedefteki gökada öyle uzak bir yerde bulunuyor ki ışığı bize 10 milyar yılda ulaşıyor.
Kaptan Kirk ve ekibinin yönettiği yıldız gemisi Atılgan, 50 yıl önce uzayın sınırına doğru yola çıkmıştı. NASA/ESA Hubble uzay teleskopu Sınır Alanları Programı çerçevesinde, Uzay Yolu (Star Trek) filminde olduğu gibi uzak gökada kümelerinden Abell S1603 kümesini gözlüyor. Hubble sürekli olarak uzayın bilinen sınırını genişletmektedir. Görevi, bilinmeyen yeni ufukları görmek…
Gökbilimciler Hubble Uzay Teleskopu yardımıyla bir gökada kümesinin kütlesini önceki hesaplara oranla daha yüksek hassasiyetle hesapladılar. Hubble’ın Frontier Fields gözlem programı çerçevesinde yapılan gözlemlerle MCS J0416.1-2403 gökada kümesinin kütlesi 160 trilyon Güneş kütlesi olarak belirlendi. Bu kütle hesabı Hubble’ın ayrıntılı gözlemleri yardımıyla ve güçlü kütle çekimsel mercek adlı kozmik yöntemle…
R Güneytacı yıldızının etrafındaki bölgenin bu görkemli görüntüsü ESO’nun Şili’de bulunan La Silla Gözlemevi’ndeki Geniş Alan Görüntüleyicisi (WFI) ile alınan görüntülerle oluşturulmuştur. R Güneytacı yakın bir yıldız oluşum bölgesinin merkezinde yer almakta ve dev bir toz bulutuna gömülü narin mavimsi bir yansıma bulutsusu ile çevrilmektedir.
Güneş ışığının aydınlattığı Satürn halkaları içerisinde görülen küçük parlak nokta, Venüs’tür.
Satürn Sistemi’ni gözetleyen Cassini bu görseli geçtiğimiz Kasım ayında elde etti. Cassini Satürn ve halkalarının bu dikkat çekici görüntüsünü elde etmek için Güneş ışığının aydınlattığı yönde yerini almıştı.
Hubble’ın ünlü gökadaları barındıran bu görüntüde tipik zarif sarmallar ya da yumuşak kenarlı elips gökadalar görünmektedir. Bu büyük gökadalar düzgün formların tek temsilcisidir. Düzensiz cüce gökada Holmberg II gibi küçük gökadaları birçok şekil ve türlere sahip olduğundan sınıflandırmak zordur.
2009’un bu son günlerini yaşadığımız için çoğu gökbilimci ve gökbilim sever üzüntü içindeler. Çünkü gerek ülkemizde gerekse dünyada Gökbilim’i anlatan, tanıtan çok sayıda yazı yazıldı, resim sergileri açıldı, gözlem şenlikleri yapıldı, konferanslar düzenlendi ve…. Daha neler neler. İşte bu yoğunluğu bir daha yaşayamayacağını düşünenler çoğunlukta. Ancak iyi bir haberim var. 2010 yılı Astronomi Yılı olmamasına karşılık Dünya Astronomi Derneği önümüzdeki yılda da en az 2009’da olduğu gibi etkinliklerin devam etmesini kararlaştırdı.
M51 Sarmal Gökadası’nın yeni bir görüntüsü Calar Alto Gözlemevi tarafından elde edildi. Görüntü bir gökadanın sahip olması gereken tüm özellikleri göstermesinin yanında yeni yıldız oluşumlarını ve yıldız sistemleri arasındaki etkileşimi de gözler önüne seriyor. M51, 23 milyon ışık yılı uzağımızda yer alıyor.
Hubble, gökadamızın derinliklerine bir göz atarak yarım milyondan fazla yıldızı bir karede görüntüledi. Ön plandaki birkaç mavi yıldızın dışında gördüğünüz tüm yıldızlar gökada merkezi civarındadır ve bu büyük kütleli yıldızlar gökadanın en yoğun yıldız kümelerini oluşturur. Görüntünün merkezinde her zamanki…
R Güneytacı yıldızının etrafındaki bölgenin bu görkemli görüntüsü ESO’nun Şili’de bulunan La Silla Gözlemevi’ndeki Geniş Alan Görüntüleyicisi (WFI) ile alınan görüntülerle oluşturulmuştur. R Güneytacı yakın bir yıldız oluşum bölgesinin merkezinde yer almakta ve dev bir toz bulutuna gömülü narin mavimsi bir yansıma bulutsusu ile çevrilmektedir.
Güneş ışığının aydınlattığı Satürn halkaları içerisinde görülen küçük parlak nokta, Venüs’tür.
Satürn Sistemi’ni gözetleyen Cassini bu görseli geçtiğimiz Kasım ayında elde etti. Cassini Satürn ve halkalarının bu dikkat çekici görüntüsünü elde etmek için Güneş ışığının aydınlattığı yönde yerini almıştı.
Hubble’ın ünlü gökadaları barındıran bu görüntüde tipik zarif sarmallar ya da yumuşak kenarlı elips gökadalar görünmektedir. Bu büyük gökadalar düzgün formların tek temsilcisidir. Düzensiz cüce gökada Holmberg II gibi küçük gökadaları birçok şekil ve türlere sahip olduğundan sınıflandırmak zordur.
2009’un bu son günlerini yaşadığımız için çoğu gökbilimci ve gökbilim sever üzüntü içindeler. Çünkü gerek ülkemizde gerekse dünyada Gökbilim’i anlatan, tanıtan çok sayıda yazı yazıldı, resim sergileri açıldı, gözlem şenlikleri yapıldı, konferanslar düzenlendi ve…. Daha neler neler. İşte bu yoğunluğu bir daha yaşayamayacağını düşünenler çoğunlukta. Ancak iyi bir haberim var. 2010 yılı Astronomi Yılı olmamasına karşılık Dünya Astronomi Derneği önümüzdeki yılda da en az 2009’da olduğu gibi etkinliklerin devam etmesini kararlaştırdı.
M51 Sarmal Gökadası’nın yeni bir görüntüsü Calar Alto Gözlemevi tarafından elde edildi. Görüntü bir gökadanın sahip olması gereken tüm özellikleri göstermesinin yanında yeni yıldız oluşumlarını ve yıldız sistemleri arasındaki etkileşimi de gözler önüne seriyor. M51, 23 milyon ışık yılı uzağımızda yer alıyor.
Hubble, gökadamızın derinliklerine bir göz atarak yarım milyondan fazla yıldızı bir karede görüntüledi. Ön plandaki birkaç mavi yıldızın dışında gördüğünüz tüm yıldızlar gökada merkezi civarındadır ve bu büyük kütleli yıldızlar gökadanın en yoğun yıldız kümelerini oluşturur. Görüntünün merkezinde her zamanki…
R Güneytacı yıldızının etrafındaki bölgenin bu görkemli görüntüsü ESO’nun Şili’de bulunan La Silla Gözlemevi’ndeki Geniş Alan Görüntüleyicisi (WFI) ile alınan görüntülerle oluşturulmuştur. R Güneytacı yakın bir yıldız oluşum bölgesinin merkezinde yer almakta ve dev bir toz bulutuna gömülü narin mavimsi bir yansıma bulutsusu ile çevrilmektedir.
Güneş ışığının aydınlattığı Satürn halkaları içerisinde görülen küçük parlak nokta, Venüs’tür.
Satürn Sistemi’ni gözetleyen Cassini bu görseli geçtiğimiz Kasım ayında elde etti. Cassini Satürn ve halkalarının bu dikkat çekici görüntüsünü elde etmek için Güneş ışığının aydınlattığı yönde yerini almıştı.