NASA’nın Spitzer Uzay Teleskopu bir gökada parlaklığına ulaşan bir yıldız oluşum patlamasını görüntüledi. İki sarmal gökadanın çarpışması devam ederken toz diskinin gizlediği ve kızılötesi dışındaki dalga boylarında görünmeyen patlama Spitzer’in kızılötesi yeteneği ile keşfedildi. Patlama, çarpışan iki gökadanın merkezlerinden uzakta meydana geldi.
Gökada birleşmeleri ile ilgili elde edilen yeni bulguların ışığında gökada merkezlerinden uzakta yer alan gaz ve toz havuzlarının çarpıştığını gösteriyor.
Japonya İleri Araştırmalar Yüksek Lisans Üniversitesi ve Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’ndeki Spitzer Bilim Merkezi’nden yüksek lisans öğrencisi Hanae Inami: “Bu keşif bize gökada birleşmesi sonucunda merkez dışında da çok yıldızın (starburst) oluşabileceğini gösteriyor. Anten Gökadası, kızılötesi ışıkla Samanyolu’ndan en parlak gördüğümüz gökadadır” diyor.
Spitzer Bilim Merkezi’nden üst düzey gökbilimci olan Lee Armus ekliyor: “O madde ne olursa olsun gerçek olan yakınımızda gördüğümüz en parlak cisim olduğudur.”
Gözü Kamaştıran Bir Toz Çıkışı
Inami, Armus’un başını çektiği ekip Spitzer ile II Zw 096 olarak kodlanmış olan çarpışan gökadaları izlerken çok yıldızlı yapıyı (starburst) gördü. Yaklaşık 100 milyon yıl önce başladığı düşünülen bu gökada tren kazası 500 milyon ışık yılı uzaklıktaki Yunus (Delphinus) takımyıldızında gerçekleşiyor. İki gökada arasında gerçekleşen kütle çekim kuvveti gökadaların şeklini değiştirdi ve bir fırıldağa çevirdi. Spitzer verilerine göre yılda 100 güneş kütlesinden daha fazla madde ve yıldız dışarı fırlıyor.
Merkezin dışında oluşan çok yıldızlı yapıdan çıkan enerji Spitzer araştırmacılarını şaşırttı. Kozmik nesnenin doğası ancak ışığın farklı dalga boylarında yapılacak incelemeyle ortaya çıkarılabilecek.
“Bu, erken evrende oluşan gökada birleşmelerinin düşündüğümüzden daha karmaşık gerçekleştiği anlamına geliyor” diyor Inami.
Gökada birleşmeleri sırasında aralarındaki muazzam boşluklar nedeniyle çarpışmayan yıldızlar, özellikle de kalabalık gökada merkezlerindeki yıldızlar etkilenir.
Ama gökadaların içindeki dev gaz ve toz bulutları birbirinin içine girer- okyanus dalgalarının birbirinin içine geçmesi gibi-. Yoğunlaşan gaz ve toz bulutları arasından yeni yıldız oluşumları tetiklenir. Oluşa genç ve sıcak yıldızlar morötesi bölgede parlar. II ZW 096’daki yıldız ise gaz ve toz diskinin sardığı alanda yer alıyor. Yıldızdan yayılan ışık bu disk içinde emildiğinden (bir battaniyenin altındaki görünür ışığın dışarı sızamaması gibi) ancak Spitzer gibi kızılötesi bölgede gözlem yapabilen teleskoplarla görülebilirler.
“Battaniyenin altındaki havai fişeği görmek Spitzer ile mümkün oldu” diyor Inami.
II ZW 096 ve Anten Gökadası’ndaki bu nükleer patlama Samanyolu’nun merkezinden 3’te 2 uzaklıkta yer alan Güneş’in konumu gibi yerlerde oluşabilir.
Inami: “II ZW 096’da bir dram yaşanıyor. Aynı şey gelecekte Samanyolu ve Andromeda Gökadası’nın başına da gelebilir” diyor.
Kaynak: Spitzer