Büyük olmak her şey değildir… En azından gökbilimde. NGC 4214 gökadası küçük bir gökada olmasına karşılık içeriği oldukça dolu. Kırmızı süper dev yıldız, genç yıldız oluşum bölgesinden yaşlı kümelere kadar bir gökbilimcinin isteyeceği her nesneyle doludur.
NASA/ESA Hubble Uzay Teleskopu üzerindeki yeni nesil kamera (Geniş Alan Kamerası 3-WFCF3) ile alınan görüntüde yıldız kümeleri arasında parlayan ve yıldız rüzgarlarıyla şişerek boşluklara yayılmış, iyonlaşmış hidrojen gazıyla gökadanın yakın-kızılötesi ve görünür bölgede alınmış görüntüleri elde edildi.
Kocaman içi oyulmuş kalp şeklindeki gökada –gökadanın öne çıkan özelliği- görüntünün merkezinde görülüyor. Bu oyuğun içinde sıcaklıkları 10000 ile 50000 C derece arasında değişen genç yıldızların oluşturduğu büyük kümeler bulunuyor. Oyuğun nedeni ise bu yıldızlardan yayılan şiddetli rüzgârlardır. Bölgede bu nedenle gaz birikimi olmadığından yeni yıldızlar oluşmamaktadır.
Yıldızların oluşumu için gerekli şartların araştırılması için güzel bir laboratuar olan gökada 10 milyon ışık yılı uzaklıktaki Av Köpekleri (Cenas Venatici) takımyıldızında bulunuyor. Gökada bizden bayağı uzakta olmasına karşılık gözlemi etkileyecek olan bizimle gökada arasındaki yıldızlararası toz diğer bölgelere göre daha az yoğunlukta.
NGC 4214’e kırmızı rengini veren gaz yıldız oluşumu için bol malzeme barındırıyor. Hubble görüntüsünün üstündeki hidrojen yoğunluklu bölge yaklaşık iki milyon yaşındaki genç yıldız kümeleriyle doludur. Görüntüde öne çıkan bölgelerin çoğu, genç kümelerden yayılan morötesi ışımayla çevredeki gazı iyonlaştırarak görünür duruma geliyor.
Bu cüce gökada gözlemleri çok daha yaşlı kırmızı süper dev yıldız kümelerinin varlığını da ortaya çıkarmıştır. Bu yaşlı yıldızlar gökadanın dört bir tarafında nokta şeklinde kendilerini gösterir. Bu yıldızlar kızılötesi görüntüde daha net ve parlak görülürken görünür ışık altında alınan görüntülerde sönük görülürler. Yıldızların gelişimine ilişkin süregelen incelemeler ve iyonlaşmış hidrojen bölgeleri, gökadanın her noktasında yeni yıldızların oluştuğunu ve bunun da bir gün sona ermeyeceğini akla getiriyor.