Asteroit kuşağındaki en büyük cisim olmasına karşılık bir cüce gezegen olan Ceres ile ilgili pek bilgimiz yoktu. Hubble gibi gelişmiş teleskoplarca elde edilen veriler çapı, kütlesi gibi temel bilgiler veriyordu. Bu gizemli ve Güneş Sistemi’nin kökeni hakkında önemli ipuçları verecek cüce gezegene bir araç gönderilmeliydi. İşte o araç Şafak (Dawn) oldu.
Eylül 2007’de fırlatılan Şafak 2011 yılında ilk hedefi olan dev asteroit Vesta’ya ulaştı. Vesta yörüngesinde yaklaşık iki yıl boyunca görev yaptı. Bu ilginç cismin haritası oluşturuldu ve elde edilen veriler hâlâ işleniyor. Siz de Vesta’nın neye benzediğini, yüzeyinde neler olduğunu http://vestatrek.jpl.nasa.gov/ adresinden inceleyebilirsiniz.
Eylül 2012’ye kadar Vesta yörüngesinde kalan Şafak bu tarihte bir başka cisme yönlendirildi. 2015’de Ceres yörüngesine girdi ve görevini sürdürüyor.
Şafak bugüne kadar 69000’den fazla fotoğraf, 132 GB’dan fazla veriyi Dünya’ya iletti. Aracın kilometre sayacı şu an 5,6 milyar kilometreyi gösteriyor.
Şafak Ceres’in yüzeyi, kraterleri, dağları ile görüntüleri iletti. Özellikle bir kraterdeki parlak noktalar dikkatleri çekti. Bu noktaların neler olduğu henüz belli değil. Ama bunların tuz stoğu olduğu hâkim görüş. İşte Ceres’ten manzaralar…
Ceres’in ilk ilgi çeken parlak noktalı krateri: Occator. Kraterdeki bu parlak noktaların karbonat içerdiği belirlendi. Alttaki küçük görselde kırmızı alanlar yüksek, gri alanlar düşük miktarda karbonat içeriyor. Krater 92 km genişliğe ve 4 km derinliğe sahip.–
Biri yaşlı diğeri daha genç iki krater. Kenarları daha belirgin olan üstteki krater genç olanı. Alttaki ise neredeyse bozulmaya başlamış. Yeni krater oluşurken diğerine akan maddenin oluşturduğu köprü iki krateri birleştirmiş. Görüntü 25 Ocak 2016’da Şafak Ceres’ten 385 km uzaktayken, yani alt yörüngedeyken alındı.–
Yine Occator kraterindeyiz. Bu sefer merkezdeki parlak nokta ile krater duvarı arasında saçılmış görünen parlak alanları görüyorsunuz. Dikkatleri çeken şey bu parlak noktaların oluşan tepelerde ve onların çevresinde görülüyor olması. Merkezdeki parlak nokta ise fotoğrafın sol altında görülüyor. Fotoğraf 26 Mart 2016’da Şafak Ceres’ten 385 km uzaktayken alındı.–
Ceres’in büyük kraterlerinden birinin yüksek çözünürlükteki bir parçasını görüyorsunuz. Datan krateri 60 km çapındadır. Görüntü 30 Mart’ta Ceres’ten 385 km uzaktan alınmıştır.–
Yaşlı oval şekilli büyük krater neredeyse görülmez olmuş. Onun üzerindeki genç krater ise Ceres’te görülen benzer büyüklükteki kraterlere göre de yaşlı. Yani aslında buradaki irili ufaklı binlerce kraterin yanında iki yaşlı krater ve onların oluşturduğu engebeli arazi gözleniyor. 18 Nisan 2016 tarihli bu görüntü alındığında bilin bakalım Şafak Ceres’ten ne kadar uzaktaydı?–
13 Haziran 2016’da alınan bu fotoğraf Ceres’te ufku ve yüzeydeki dağları ve çukurları net bir şekilde gösteriyor. Ceres asteroit kuşağında yer aldığından milyonlarca yıl boyunca sayısız darbelere, çarpışmalara uğramıştır. Aslında burada gördüğünüz de Kirnis adındaki bir başka kraterin içi.
Şafak uzay aracı Ceres’e yolculuğunu sürdürüyor. Araç en son 12 Şubat’ta cüce gezegenden 52.000 km uzaktayken çektiği fotoğrafı Dünya’ya iletti. Bu görüntüler beraberinde birçok soruyu gündeme getirdi. Özellikle de yüzeydeki kraterler ve gizemli parlak noktalar. Şafak (Dawn) aracı Ceres’in yörüngesine 6 Mart’ta girecek ve o zaman cüce gezegenin yüksek çözünürlükteki…
Şafak aracı cüce gezegen Ceres’in yeni görüntülerini iletti. Yeni görüntülerde ilgi parlak madde içeren kraterlerde toplandı. Mars ile Jüpiter arasındaki Asteroit Kuşağı’nın en büyük cismi olan cüce gezegen Ceres NASA’nın Şafak (Dawn) adlı uzay aracı tarafından inceleniyor. Araç Ceres’ten 385 km uzaklıktayken ilettiği görüntüler önemli bilgiler içeriyor. 34 kilometre çapındaki…
Gökbilimcilerin 2015 yılındaki gözdelerinden biri de cüce gezegen Ceres’ti. Ceres çevresinde dolanan Şafak (Dawn) uzay aracı gezegenin oldukça yakınından geçerek önemli ayrıntıları iletti. Şafak 19-23 Aralık 2015 tarihleri arasında Ceres’in 385 km uzağından geçerek bu fotoğrafları elde etti. Piksel başına 35 metre olan çözünürlükle fotoğrafı üretilen Kupalo Krateri Ceres’teki en…
Son beş yıl içinde kaydedilen en büyük güneş patlaması beş güneş lekesi oluşumunu tetikledi. 15 Şubat 2011 günü gözlenen parlama Aralık 2006’dan bu yana kaydedilmiş en güçlü ve “X sınıfı” patlamasıdır. Ortaya çıkan parlak ışığı 5 gün boyunca gözleyen SDO, aktif bölgede oluşan güneş lekelerini buldu.
Kuyrukluyıldız yüzeylerindeki buzda organik madde olduğu saptandı. Bu durum dışı kızarmış içi buz gibi olan dondurmaya benzetiliyor. Dünya oluşumu sırasında kuyrukluyıldızlardan ne kadar su ve organik madde almış olabilir? Bilim insanları bu soruyu yanıtlamak için büyük çaba gösteriyor. Gökbilimciler kuyrukluyıldızların…
ESO’nun Yeni Teknoloji Teleskopu (NTT) kullanılarak ilk kez asteroidlerin yüksek oranda değişken iç yapılarına ait ilk kanıtlar bulundu. Hassas gözlemlerle yapılan ölçümler sayesinde gökbilimciler Itokawa asteroidi üzerinde farklı bölgelerin farklı yoğunluklara sahip olduğunu buldular. Bulgular astreroidlerin oluşumu hakkındaki gizemleri gözler…
NASA’nın Cassini uzay aracının görüntüleri eşliğinde Satürn’ün halkalarında boşlukların nedeni olan yeni uydular görüntülendi. Keşif gezegen oluşturan bir diskte olup bitenleri anlamak için kullanılabilir. Güneş Sistemi’nin tarihini yıldızlara bakarak anlamaya çalışan gökbilimciler bu sayede fazla uzağa bakma sıkıntısından kurtulabilir.
NASA’nın Geniş Alan Kızılötesi Tarayıcısı (WISE) ile elde edilen veriler Mars-Jüpiter arasındaki asteroit kuşağındaki asteroitlerin yeni sınıflarını ortaya çıkardı. Gökbilimciler WISE ile Neowise adlı araştırma sonucunda, kızılötesi verilerle 28 yeni asteroit ailesi belirledi. Böylece binlerce asteroit sınıfına daha önce bilinmeyen…
Tarihler 19 Ekim 2017’yi gösterirken Hawaii Üniversitesi Haleakala Gözlemevi sıradan bir gözlem hazırlığı içindeydi. O gün önemli bir gelişmeye tanıklık olacağını bilmeyen gökbilimciler Pan-STARRS1 teleskopunu gökyüzüne yönlendirdiler. Amaçları neydi bilmiyorum ama ilginç bir cisim keşfettiler: Güneş Sistemine ait olmayan sıra…
Son beş yıl içinde kaydedilen en büyük güneş patlaması beş güneş lekesi oluşumunu tetikledi. 15 Şubat 2011 günü gözlenen parlama Aralık 2006’dan bu yana kaydedilmiş en güçlü ve “X sınıfı” patlamasıdır. Ortaya çıkan parlak ışığı 5 gün boyunca gözleyen SDO, aktif bölgede oluşan güneş lekelerini buldu.
Kuyrukluyıldız yüzeylerindeki buzda organik madde olduğu saptandı. Bu durum dışı kızarmış içi buz gibi olan dondurmaya benzetiliyor. Dünya oluşumu sırasında kuyrukluyıldızlardan ne kadar su ve organik madde almış olabilir? Bilim insanları bu soruyu yanıtlamak için büyük çaba gösteriyor. Gökbilimciler kuyrukluyıldızların…
ESO’nun Yeni Teknoloji Teleskopu (NTT) kullanılarak ilk kez asteroidlerin yüksek oranda değişken iç yapılarına ait ilk kanıtlar bulundu. Hassas gözlemlerle yapılan ölçümler sayesinde gökbilimciler Itokawa asteroidi üzerinde farklı bölgelerin farklı yoğunluklara sahip olduğunu buldular. Bulgular astreroidlerin oluşumu hakkındaki gizemleri gözler…
NASA’nın Cassini uzay aracının görüntüleri eşliğinde Satürn’ün halkalarında boşlukların nedeni olan yeni uydular görüntülendi. Keşif gezegen oluşturan bir diskte olup bitenleri anlamak için kullanılabilir. Güneş Sistemi’nin tarihini yıldızlara bakarak anlamaya çalışan gökbilimciler bu sayede fazla uzağa bakma sıkıntısından kurtulabilir.
NASA’nın Geniş Alan Kızılötesi Tarayıcısı (WISE) ile elde edilen veriler Mars-Jüpiter arasındaki asteroit kuşağındaki asteroitlerin yeni sınıflarını ortaya çıkardı. Gökbilimciler WISE ile Neowise adlı araştırma sonucunda, kızılötesi verilerle 28 yeni asteroit ailesi belirledi. Böylece binlerce asteroit sınıfına daha önce bilinmeyen…
Tarihler 19 Ekim 2017’yi gösterirken Hawaii Üniversitesi Haleakala Gözlemevi sıradan bir gözlem hazırlığı içindeydi. O gün önemli bir gelişmeye tanıklık olacağını bilmeyen gökbilimciler Pan-STARRS1 teleskopunu gökyüzüne yönlendirdiler. Amaçları neydi bilmiyorum ama ilginç bir cisim keşfettiler: Güneş Sistemine ait olmayan sıra…
Son beş yıl içinde kaydedilen en büyük güneş patlaması beş güneş lekesi oluşumunu tetikledi. 15 Şubat 2011 günü gözlenen parlama Aralık 2006’dan bu yana kaydedilmiş en güçlü ve “X sınıfı” patlamasıdır. Ortaya çıkan parlak ışığı 5 gün boyunca gözleyen SDO, aktif bölgede oluşan güneş lekelerini buldu.
Kuyrukluyıldız yüzeylerindeki buzda organik madde olduğu saptandı. Bu durum dışı kızarmış içi buz gibi olan dondurmaya benzetiliyor. Dünya oluşumu sırasında kuyrukluyıldızlardan ne kadar su ve organik madde almış olabilir? Bilim insanları bu soruyu yanıtlamak için büyük çaba gösteriyor. Gökbilimciler kuyrukluyıldızların…