Hubble Uzay Teleskopu üzerinde en çok çalışılan süpernova kalıntısı Yengeç Bulutsusu’nun kalıntılarını ortaya çıkardı. Bulutsunun kalbinde gizlice yaşamını sürdüren ölü yıldızın çekirdeği bulutsuya hayat veriyor.
Büyük bir yıldızın süpernova patlaması sonucu oluşan Yengeç Bulutsusu (Crab Nebula), 6500 ışık yılı uzakta olup Boğa takımyıldızındadır. Bu patlama ile yıldızın dış katmanları uzaya büyük hızla atılmış ve genişleyen bir buluta dönüşmüştür.
Bulutsu bu haliyle ilk kez görüntüleniyor. Daha sık rastlanan görüntülerde bulutsunun tamamı gözler önüne serilirken burada, bulutsunun iç kısmı üç ayrı yüksek çözünürlükteki fotoğraflarla görüntülendi. Her fotoğraf 10 yıl arayla çekildi.
Bulutsunun merkezindeki nötron yıldızı oldukça garip bir cisim olarak varlığını sürdüren dev yıldızın çekirdeğidir. Tamamen proton ve nötronlardan oluşan cisim Güneş kütlesinde olmasına karşılık birkaç on kilometre çapa sıkışmış boyutuyla oldukça yoğun bir yıldız kalıntısıdır. Nötron yıldızları kendi çevrelerinde muazzam hızla döndükleri gibi bu cisimde kendi çevresinde saniyede 30 kez döner (Parmağınızı saniyede 30 kez döndürmeyi denesenize J).
Bir nötron yıldızının çevresindeki bölgede oldukça şiddetli fırtınalara rastlanır. Yıldızın yakınında oldukça sert ve hızlı esen rüzgârlar, yıldızdan uzaklaştıkça yavaşlar. Zaman içerisinde merkezdeki kalıntının üflediği rüzgârların etkisiyle bulut genişler.
Hubble’ın keskin gözleri ipliksiler şeklinde bulutsuyu saran iyonlaşmış gazı kırmızı renkle gösteriyor. Bunun yanında iyonlaşmış gaz kabuğundaki belli belirsiz nötron yıldızını çevreleyen mavi ışıltıyı da ortaya çıkarıyor. Bu ışıma yıldız çekirdeğinden manyetik alan doğrultusunda neredeyse ışık hızında yayılan elektronların sarmal hareketiyle oluşuyor [1].
Yengeç Bulutsusu şimdiye kadar insanoğlunun kayıtlara geçirdiği bilinen ilk süpernova patlamasıdır [2]. Bulutsunun diğerlerine göre bize yakın olması, gökbilimcilerin bir yıldızın yaşamı hakkındaki araştırmalarına önemli ipuçları sağlamıştır.
[1] Nötron yıldızının ekseni çevresindeki muazzam dönüşü, elektronların manyetik alan boyunca sarmal hareket yapmasına neden olmaktadır. Bu da yeryüzündeki bir deniz fenerinin ara ara ışık vermesi gibi nötron yıldızından periyodik olarak yoğun ışıma alınmasına neden olur. Bu tür cisimler aynı zamanda atarca (pulsar) olarak da bilinirler.
[2] Hikaye 1054 yılında başladı. Yıldızın patlaması gökyüzünde ikinci bir Ay’ın oluşmasını sağladı. Ay kadar parlak görünen süpernova Çin ve Japonlar tarafından kayıt altına alındı. Birkaç yıl içinde de tamamen gözden kayboldu.