En Uzak Karadelik

Bilim insanları erken evrende oluşmuş bir canavarı keşfetti. Keşfedilen karadelik şimdilik bilinen en uzak süper kütleli karadelik unvanına da sahip oldu. Karadelik şaşırtıcı şekilde çok geniş bir alanı kaplıyor ve 800 milyon Güneş kütlesinde. WISE ile geçekleşen keşfin ardından takip gözlemleri Magellan teleskoplarıyla yapıldı.

Yeni keşfedilen karadelik kuasar adlı bir gökadanın merkezinde yatıyor ve çevresindeki maddeyi hızla tüketiyor. Kuasar ise evrenin karanlık çağlarında ortaya çıkmış çok yaşlı bir gökada. Verilere göre kuasar, evren şimdiki yaşının sadece %5’i yaşındayken oluşmuş (Robin Dienel/Carnegie Institution for Science).

NASA’nın Jet İticileri Laboratuvarından Daniel Stern: “Büyük Patlamadan sadece 690 milyon yıl sonra oluşan bu karadelik inanılmaz derecede genişledi. Aslında bu bilgi şimdiki teorilerimize ters düşüyor” diyor.

Gökbilimciler olası uzak cisimleri belirlemek için NASA’nın WISE (Geniş Alan Kızılötesi Tarayıcısı) aracıyla ürettikleri verileri Şili’deki Carnegie Gözlemevinde yer alan Magellan teleskoplarıyla teyit ettiler. WISE’nin bulgularını Magellan ile izlemeye alan Carnegie gökbilimcisi Eduardo Bañados yüz milyonlarca aday cismin izlenmesine önayak oldu.

NASA’nın Geniş Alan Kızılötesi Tarayıcısı-WISE.

Karadeliklerin erken evrende bu denli büyüyebilmesi için özel şartlar gerektiği ileri sürülüyor. Ancak bunun altında yatan sır perdesi henüz aralanmış değil.

Yeni keşfedilen karadelik kuasar adlı bir gökadanın merkezinde yatıyor ve çevresindeki maddeyi hızla tüketiyor. Kuasar ise evrenin karanlık çağlarında ortaya çıkmış çok yaşlı bir gökada. Verilere göre kuasar, evren şimdiki yaşının sadece %5’i yaşındayken oluşmuş.

Almanya’daki Max Planck Enstitüsünden Bram Venemans: “Kuasarlar gökyüzünün en uzak ve en parlak cisimlerinden biridir ve erken evreni anlamamızda anahtar role sahiptirler” diyor.

Evren yoğun ve sıcak bir çorbanın enflasyon denilen süreçte hızla dağılmasıyla genişlemeye başladı. Büyük Patlamadan yaklaşık 400 bin yıl sonra parçacıklar soğudu ve nötr hidrojen gazına dönüştü. Ancak kütle çekimi maddeyi ilk yıldızlara ve gökadaların oluşumuna izin verene kadar evrende ışık oluşmadı ve karanlık çağ hüküm sürdü. Bu eski gökadaların yaydığı enerji sonunda, nötr hidrojenin iyonlaşmasına ve elektron kaybetmesine neden oldu. Bunun ardından foton yayılımı başladı ve evren ışığa kavuştu.

Keşfedilen kuasarı çevreleyen hidrojenin büyük kısmı nötr. Bu da kuasarın sadece en uzakta olduğu değil aynı zamanda evren canlanmadan önce gözleyebildiğimiz tek cisim olduğunu da gösteriyor.

“Evrenin bilinen son noktası burası oldu” diyor Bañados.

Kuasarın uzaklığı, evrenin genişlemesi sonucunda ışığın dalga boyunun Dünya’ya ulaşmadan önce ne kadar gerildiğini gösteren kırmızıya kayma olarak adlandırılan bir ölçüyle belirlenir. Kırmızıya kayma değeri ne kadar yüksek ise uzaklık da o kadar fazladır ve gökbilimcilerin cismi gözledikleri zamana göre daha geriye baktıkları anlamına gelir. Yeni keşfedilen kuasar büyük bir karadeliği barındırıyor ve gökadadaki iyonlaşmış karbon emisyonlarının gösterdiğine göre 7,54’lik kırmızıya kayma değerine sahiptir. Bu da kuasardan yayılan ışığın bize 13 milyardan fazla bir zamanda geldiğini göstermektedir.

Bilim insanları bu kuasarın şimdiye kadar keşfedilen kuasarlardan en parlak ve uzak olan 20 ile 100 kuasar arasında olduğunu düşünüyor. Gökbilimciler Avrupa Uzay Ajansının (ESA) NASA’nın katkı sağlayacağı yeni Öklid görevi ve NASA’nın Geniş Alan Kızılötesi İnceleme teleskopu (WFIRST) görevi ile bu ve daha uzak cisimleri keşfetmeyi sabırsızlıkla bekliyor.

JPL

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d