VLT Girişimölçeri ünlü yıldız sistemindeki şiddetli rüzgârları görüntüledi
Çok Büyük Teleskop Girişimölçerini kullanan uluslararası bir gökbilimciler ekibi Eta Carinae yıldız sisteminin şimdiye kadarki en ayrıntılı görüntüsünü elde etmeyi başardı. Çift sistemde yeni ve beklenmedik yapılarla karşılaşan ekip, iki yıldızın ortasında kalan bölgede çarpışmakta olan aşırı hızlı yıldız rüzgârları buldu. Yeterince gizemli olan bu yıldız sistemine ilişkin yeni bulgular çok büyük kütleli yıldızların evrimlerinin daha iyi anlaşılmasına ışık tutabilir.
Bonn’da bulunan Max Planck Radyo Gökbilim Enstitüsünden (MPIfR) Gerd Weigelt liderliğindeki bir gökbilimciler ekibi ESO’nun Paranal Gözlemevi’ndeki Çok Büyük Teleskop Girişimölçeri’ni kullanarak Karina bulutsusunda bulunan Eta Carinae yıldız sisteminin eşsiz bir görüntüsünü elde etti.
Bu muazzam çift sistemde bulunan ve birbirleri etrafında dolanan iki büyük kütleli yıldız oldukça aktif olup, saatte on milyon kilometre hıza kadar çıkan yıldız rüzgârları üretmektedirler [1]. Rüzgârların çarpışmaya başladığı iki yıldız arasında kalan oldukça çalkantılı bölge ise ilk kez gözlenmiştir.
Eta Carinae çiftinin gücü çarpıcı bir olgu yaratmaktadır. Sistemdeki “büyük püskürme” gökbilimciler tarafından 1830’larda gözlenmiştir. Artık bunun çiftin büyük yıldızı tarafından kısa bir süre içinde dışarıya atılan çok miktarda gaz ve toz maddesi olduğunu biliyoruz. Sistemde şimdi görülen Homunculus bulutsusu olarak bilinen ayrık lobların nedeni de budur. İki yıldız rüzgârının aşırı yüksek hızlarda çarpışmaları milyonlarca dereceye varan sıcaklıkları ve yoğun X-ışın radyasyonunu meydana getirmektedir.
Rüzgârların çarpıştığı merkezi bölge görece çok küçüktür — Homunculus bulutsusundan bin kat daha küçük — bu nedenle şimdiye kadar uzaydan ve yerden teleskoplarla ayrıntılı bir şekilde gözlenememiştir. Ancak VLTI aygıtı AMBER’in güçlü çözme yeteneğini kullanan ekip bu şiddetli alanın derinliklerine dalmayı ilk kez başarmıştır. VLT’deki dört yardımcı teleskopun üçünden oluşan başarılı bir birleştirme — bir girişimölçer — işlemi ile tek bir VLT Birim teleskopundan on kat daha fazla çözme gücüne ulaşılmıştır. Bu sayede sistemin şimdiye kadarki en keskin görüntüsü elde edilmiş olup, iç kısımları hakkında da beklenmedik sonuçlara ulaşılmıştır.
Yeni VLTI görüntüsü iki Eta Carinae yıldızı arasındaki yapıyı açıkça göstermektedir. Küçük ve sıcak yıldızdan gelen şiddetli rüzgârın sistemin büyük çiftinden çıkan daha yoğun rüzgârla çarpıştığı yerde beklenmedik pervane-şeklindeki bir yapı gözlenmiştir.
“Hayallerimiz gerçek oluyor, çünkü artık kırmızı-ötesinde de oldukça net görüntüler elde edebiliyoruz. VLTI’nin bizlere sunduğu eşsiz fırsatlar sayesinde Eta Carinae ve diğer önemli birçok nesnenin fiziksel özelliklerini daha iyi anlayabiliyoruz.” diyor Gerd Weigelt.
Görüntülemeye ek olarak, çarpışma bölgesinin tayfsal gözlemleri yoğun yıldız rüzgârlarının hız ölçümlerini de mümkün hale getirmiştir [2]. Bu hızları kullanarak, gökbilimciler hayranlık verici bu yıldız sisteminin iç kısımlarına ait hassas bilgisayar modelleri üretebilmekte, bu sayede benzer aşırı yüksek kütleli yıldızların evrimleştikleri sürece nasıl kütle kaybettiklerinin anlaşılması sağlanmaktadır.
Ekip üyelerinden Dieter Scherti (MPIfR) son olarak şu yorumu yapıyor: “Yeni VLTI aygıtları GRAVITY ve MATISSE sayesinde daha da hassas görüntüleri daha geniş dalgaboyu ölçeğinde elde edebileceğiz. Bu geniş dalgaboyu aralığı çoğu gökbilimsel nesnenin fiziksel özelliklerini bulmamızı sağlıyor.”
Notlar
[1] Her iki yıldızın da oldukça büyük bir kütleye ve aşırı parlaklığa sahip olması ürettikleri ışınım nedeniyle yüzeylerinin sökülerek uzaya atılmasına yol açıyor. Yıldız maddesini dışarıya atan bu olaya yıldız “rüzgârı” adı veriliyor ve saatte milyonlarca kilometre hıza ulaşabiliyor.
[2] Ölçümler Doppler etkisi ile gerçekleştirilmiştir. Gökbilimciler Doppler etkisini (ya da kaymasını) kullanarak nesnelerin Dünya’ya hangi hızlarda yaklaşıp uzaklaştıklarını hassas bir şekilde ölçebilmektedir. Bir nesnenin bize doğru yaklaşması ya da bizden uzaklaşması tayf çizgilerinde kaymaya neden olmaktadır. Nesnenin hızı bu kaymadan hesaplanabilmektedir.
ESO-Türkiye (Arif Solmaz, Çağ Üniversitesi – Uzay Gözlem ve Araştırma Merkezi, Mersin)