Güneş Sistemi’nin dev gezegeni Jüpiter’de oluşan değişim geçtiğimiz hafta haberlere yansımıştı. Gezegenin görünür durumdaki iki ana bulut kuşakları bir anda yok olmuş ve bunu ilk kez bir amatör gökbilimci keşfetmişti.
NASA’nın Jet İtici Güç Laboratuvarı’ndan (JPL) gezegen bilimci Glenn Orton bunun büyük bir olay olduğunu söyleyerek ekliyor: “Durumu yakından izliyor ve değişimin nereye kadar süreceğini merak ediyoruz” diyor.
Gezegenin Güney Ekvator Kuşağı’nda bulunan kahverengi renkteki iki bulut bantı ortadan kaybolmuştu.
Avustralyalı Amatör Gökbilimci Anthony Wesley: “Jüpiter’in imzası olan bu kuşaklar büyük bir dürdün ya da bir teleskopla görülebiliyor. Çocukken küçük bir dürbünle bu kuşakları açıkça görebildiğimi hatırlıyorum. Şu anda dev gezegende tek kuşağın görülebilmesi tuhaf bir durum” diyor.
Wesley geçtiğimiz yıl Jüpiter’e çarpan kuyrukluyıldızı keşfetmişti. “Kuşağın tamamen ortadan kaybolmasını gözlemeyi beklemiyordum” diyor.
Orton kuşağın aslında kaybolmamış olabileceğini önüne gelen büyük bir bulut tarafından gizlenmiş olabileceğine dikkat çekiyor.
“Bu mümkündür. Bir amonyak sirrüsü güney Ekvator Kuşağı’nın başında oluşmuş olabilir. Dünyadaki sirrüs bulutu (cirrus) buz kristallerinden oluşmuştur. Jüpiter’de de benzer oluşum gerçekleşmiş olabilir. Ama tek farkla. Buradaki bulut buz yerine amonyak (NH3) kristallerinden oluşabilir. “
Böyle bir sirrüs bulutunun oluşmasını ne sağlamış olabilir? Orton küresel rüzgar akımlarındaki değişikliklerin amonyak bakımından zengin maddeyi bu bölgeye getirdiğinden şüpheleniyor. Böylece Güney Ekvator Kuşağı’nın yüksek kesimlerinde buzlu bult oluşumu gerçekleşmiş olabilir.
“Orada ne olup bittiğini görmek için bir sonda göndermek isterim” diyor Orton.
Gerçekten Jüpiter’in atmosferi keşfedilmeyi bekleyen sıra dışı bir yerdir. Örneğin hiç kimse gezegendeki büyük kırmızı lekenin ne olduğunu ve bu kadar fırtınaya dağılmadan nasıl kalabildiğini bilmiyor. Mevcut kuramların hiçbiri ikiz ekvatoral kuşakların neden kahverengi olduğunu ve bunlardan neden birinin kaybolduğunu açıklayamıyor. “Elimizde çok uzun bir soru listesi bulunuyor” diyor Orton.
Üstelik bu kayıp ilk kez gerçekleşmiyor.
İngiliz Astronomi Birliği yöneticisi John Rogers, “Güney Ekvatoral Kuşakta düzenli olmayan aralıklarla kaybolmalar gerçekleşir. Bilinen en son kuşak kayıpları 1973-75, 1989-90, 1993, 2007 ve 2010 yıllarında gerçekleşti. 2007’deki kayıp kısa sürdü. Ama diğer yıllarda böylesi bir kaybolma gerçekleşmedi” diyor.
Güney Ekvator Kuşağı’nın geri dönüşü farklı gerçekleşebilir.
“Güney Ekvator Kuşağı’nın geri dönüşü amatör gökbilimcilerin orta boy teleskoplarında heyecanlı bir gösteriye dönüşebilir. Tek bir noktada başlayabilecek olan fırtına girdap şeklinde yayılarak kuşağı ortaya çıkarabilir. Yine de biz böylesi bir girdabın nerede başlayabileceğini bilemiyoruz. Tarihsel sürece baktığımızda bunun 2 yıl içinde gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. Kuşağın birkaç ay içinde görünür hale geleceğini umuyoruz. Bu şansı kaybetmemek için sürekli Jüpiter’i izliyor olacağım” diyor Wesley.
Gezegendeki bu canlanmanın aniden başlayacağı ve birkaç hafta içinde yayılacağı düşünülüyor.
“Gerçekten de halkaların geri dönüşünü keşfetmek de ilginç olacaktır” diyor Orton.
Jüpiter’in konumu için gökyüzü haritasından yararlanabilirsiniz. Jüpiter şafaktan hemen önce doğu ufkunda sabah yıldızı olarak parlamaktadır.
Kaynak: NASA-Science