NASA’nın K2 teleskopu verileri bir beyaz cüce çevresinde parçalanmış küçük ve kayalık bir cismin varlığını gösterdi. Bu keşif, beyaz cüceler içinde hayatta kalmayı başarmış gezegen kalıntılarının olabileceğini gösteriyor. K2, 2013 yılında Kepler Uzay Teleskopu’nun zorunlu değişiklik sonrasında aldığı Kepler-2 adının kısaltılmışıdır.
Cambridge Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Andrew Vanderburg: “İlk kez, yıldızının yoğun kütle çekimi altında parçalanmış, ışığıyla yüzeyi buharlaşmış küçük bir cisme rastladık” diyor.
Güneş gibi bir yıldız ömrünün sonunda ulaştığı kırmızı dev aşamasının ardından yavaş yavaş yaklaşık Dünya boyutlarına inerken kütlesinin yaklaşık yarısını kaybeder. Bu ölü, ama yoğun yıldız kalıntısına beyaz cüce adı verilir.
Gözlemler bakış doğrultumuza göre beyaz cücenin önünden geçen bir cisim ve toz, kayadan oluşmuş bir yapıyı işaret ediyor. Bu yapı WD 1145+017 adlı beyaz cücenin çevresinde 4,5 saatte bir dolanıyor. Mini gezegen ve kalıntıları beyaz cüceye oldukça yakın kavurucu bölgede dolanmaktadır.
Keşif 30 Mayıs 2014 ile 21 Ağustos 2014 arasındaki gözlem döneminde Başak takımyıldızı yönüne bakan K2 ile gerçekleşti.
Vanderburg ve ekibinin tuhaf şekilli çizelgeyle gerçekleştirdikleri keşifte ayrıca WD 1145+017’nin atmosferinde ağır elementler tespit etti.
Beyaz cücelerin yoğun kütle çekimleri nedeniyle hidrojen ve helyum dışında başka elementin olmadığı saf bir yüzeye sahip olmaları beklenir. Ancak gökbilimciler yıllardır, bazı beyaz cücelerin yüzeylerinde kalsiyum, silisyum, magnezyum ve demir gibi ağır elementlere rastlıyor. Bilim insanlarına göre bu kirliliğin nedeni bir asteroid ya da küçük bir gezegenin beyaz cücenin yoğun kütle çekimiyle parçalanmış olmasına bağlıyordu. Ancak ellerinde bunu gösteren ciddi bir kanıt yoktu.
Yıldızın atmosferinin yapısına ait inceleme Arizona Üniversitesi’nin MMT Gözlemevi verileriyle yapıldı.
NASA Ames ve SETI K2 görevi bilim insanlarından Fergal Mullally: “Şimdi on yıldır ileri sürdüğümüz teorimize sağlam bir kanıt bulduk. Ancak daha sistemde bakılacak ve çalışacak çok şey var” diyor.