Satürn Fırtınalarının Sırrı

Satürn’de büyük fırtınalar 30 yıldır sırrını koruyor. Ancak gökbilimciler NASA’nın Cassini uzay aracı verilerinin yardımıyla çözüme ulaşmış olabilir. Dev gezegendeki fırtınalar tüm gezegende parlak bantların oluşmasına neden olup kaybolmakta, ardından yenisi oluşmaktadır.

Cassini uzay aracı Satün’deki fırtınaların oluşum sürecini aydınlatıyor (NASA/JPL-Caltech/SSI).

140 yıllık teleskop gözlemlerinde Satürn’de altı büyük fırtınaya rastlandı. Cassini ve Dünya’daki gözlemcilerce fark edilen son fırtına ise Aralık 2010’da başladı ve Ağustos 2011’e kadar sürdü.

Nature Dergisi’nde yayınlanan makaleye göre bilim insanları bu periyodik patlamaların sırrını çözdü. Buradaki temel fikir su buharından oluşan dev kütleler. Satürn atmosferi genelde hidrojen ve helyumdan oluşmuştur. Daha ağır olan diğer bileşenleri atmosferin alt katmanlarındadır. Alt katmanlardaki madde aldığı ısının etkisiyle yükselir, konveksiyon süreci gerçekleşmediğinden sıcak hava soğuk havayla karşılaşır ve böylece yeni bulut ve ardından fırtına oluşur.

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden (Caltech) yüksek lisans öğrencisi Cheng Li: “Bir fırtınanın ardından Satürn’ün derin atmosferinde sıcak hava yeterli yoğunluğa ulaşınca yükselmeye başlar ve süreç yenilenir. Soğuk havayla karşılaşan sıcak havanın soğuması ise yaklaşık 30 yıl sürer, bu nedenle peş peşe fırtınalar ortaya çıkar” diyor.

Li’ye göre Satürn’ün atmosferi Jüpiter’e göre daha fazla su içermektedir. Araştırmacılar bunu Satürn’de Jüpiter’e göre daha öfkeli fırtınalar görülmesine bağlıyor. Satürn’de az miktarda su olsaydı Jüpiter’deki gibi küçük fırtınalara rastlanırdı. Ancak Satürn’deki fırtınalar çok daha büyük ve daha etkili.

Yer ve uzay teleskoplarıyla Satürn’ün sulu bir iç yapısı olduğu belirlenmiştir. Makalenin eş yazarı Caltech’ten Andrew Ingersoll: “Tayfölçer kullanarak Satürn’ün iç yapısının Jüpiter’e göre daha ıslak, üç kat daha fazla metan ve diğer uçucu madde olduğunu gördük” diyor. Uçucu maddeler düşük sıcaklıklarda sıvı ya da doğrudan gaza dönüşebilen katı bileşiklerdir.

Bilim insanları Satürn ve Jüpiter’deki oksijen ve diğer uçucu madde miktarını da ölçmeye çalıştı. Bu bilgiler Güneş Sistemi’nin ve iki gaz devinin oluşumuna ait önemli ipuçları vermektedir.

JPL

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d