Ünlü süpernova kalıntısı Yengeç Bulutsusu’nda (Crab Nebula) öncekilere göre beş kat daha parlak bir parlama fark edildi. Altı gün süren Parlama, NASA’nın Fermi Uzay Teleskopu ile 12 Nisan’da görüldü.
Patlayan bir yıldızdan oluşan bulutsudan yayılan ışık Dünya’ya ilk kez 1054 yılında ulaştı. Bulutsu 6500 ışık yılı uzaklıktaki Boğa (Taurus) takımyıldızında yer alıyor. Bulutsunun merkezinde yer alan ve patlama sonucunda nötron yıldızına dönüşen yıldız, saniyede 30 devir yapıyor. Dönmeden dolayı nesneden gelen ışıma kesikli bir şekilde gözleniyor.
Astrofizikçiler Yengeç Bulutsusu’nun yüksek enerjili ışıma kaynağı olduğuna inanıyor. Ancak Ocak ayında araştırmacılar NASA’nın Fermi, Swift ve Rossi X-Işını Tarayıcısı teleskoplarının da olduğu yörüngeye bağlı birçok gözlemeviyle X-ışını enerjisinde uzun dönemli parlaklık değişimlerini rapor ettiler.
Fermi ve İtalyan Uzay Ajansı’nın AGILE uydusuyla X-ışını dağılımından yüzlerce kez daha yüksek yaklaşık 100 milyon elektron volt’luk (eV) çeşitli kısa ömürlü gama ışını parlamaları tespit ettik. Karşılaştırma yapabilmek için görünür ışık 2-3 eV’luk enerji taşır.
12 Nisan’da Fermi LAT ve daha sonra AGILE bulutsudan normalden 30 kat daha fazla gama ışını çıkışı ve beş kat daha yüksek enerjili ve büyüyen bir parlama tespit etti. 16 Nisan günü de bu normal olmayan parlama ortadan tamamen kayboldu.
NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Alice Harding: “Bu şimdiye kadar gördüğüm en şaşırtıcı ve en yoğun patlamalardı. Biz patlamaların manyetik alanla çevrili nötron yıldızından gelmediğini düşünüyoruz ancak tam olarak nereden kaynaklandığını da bilmiyoruz” diyor.
Yengeç’deki yüksek enerji dağılımı hızla dönen nötron yıldızının fiziksel sürecin bir sonucudur. Kuramcılar genellikle parlamaların nötron yıldızından bir-üç ışık yılı uzaklıkta ortaya çıkması gerektiğini düşünüyor ancak bu düşüncelerini şimdiye kadar doğrulayamadılar.
NASA’nın Chandra X-Işını Gözlemevi Eylül 2010’dan bu yana bulutsudan yayılan X-ışını dağılımını gözlüyor. Fermi ekibi parlama başladığında Chandra ekibini, NASA’nın Marshall Uzay Uçuş Merkezi’nden Martin Weisskopf ve Allyn Tennant’ı uyardı.
Weisskopf: “Fermi’den gelen uyarıyla yaptığımız planlı gözlemlerin aslında en parlak gama ışınlarını ortaya çıkardığını gördük. Chandra’nın yüksek çözünürlüklü görüntü alma yeteneğine karşılık bulutsudaki parlamayla ilişkili olan atarcayı (pulsar) çevreleyen X-ışını yapılarında belirgin bir değişiklik tespit etmedik” diyor.
Bilim insanları parlamaların puslar yakınındaki yoğun manyetik alan kaynaklı olduğunu düşünüyor. Burada elektron gibi parçacıklar ışık hızına kadar hızlanabilir. Böylesi yüksek hıza ulaşan elektronlarda manyetik alanla etkileşerek gama ışını yayarlar.
Gözlenen dağılımla ilgili kıyaslama yapan bilim insanları buradaki elektronların enerjilerinin yeryüzündeki herhangi bir parçacık hızlandırıcısıyla elde edilebilecek en yüksek enerjinin 100 katından fazla olduğunu belirtiyor. Bu da onları şimdiye kadar bilinen kozmik kaynaklı en yüksek enerjili elektronlar yapıyor. Nisan ayında gerçekleşen patlamalar ve gama ışını yayılmasına bakarak bölgenin Güneş Sistemi büyüklüğünde olduğu söyleniyor.