Eros asteroiti. 2000 yılında dünyaya yakın konumdan geçen Eros gibi yüzlerce asteroit sürekli gözlem altında bulunuyor. (NASA/JHUAPL)

NASA’nın Spitzer Uzay Teleskopu Dünya’ya yakın olan bir grup asteroit grubunu ortaya çıkardı. Tıpkı renkli meyveli şekerler ya da çikolatalarda olduğu gibi bunlarda çeşitli renklerde ve şekillere sahip. Bazıları koyu ve mat iken bazıları ise parlak ve açık renklere sahip. Dünya’ya yakın  100 asteroitten  çıkan sonuç çoğunun farklı olduğu yönünde.

Fiziksel özellikleri iyi bilinmeyen Dünya’ya yakın nesneleri anlamak için bu keşif gökbilimciler için oldukça değerli.

Northern Arizona Üniversitesi’nden David Trilling: “Bu kayalar bize geldikleri yerleri gösterebilir. Bir akarsuyun taşıdığı çakılın geldiği dağ hakkında bilgi vermesi gibi” diyor.

Spitzer sayısı neredeyse 700’ü bulan dünya yakını nesnelerini izleyerek onları katalogluyor. Görünür ışığa göre kızılötesi gözlem daha doğru sonuçlar vereceğinden Spitzer asteroitlerin boyutlarının doğru ölçülmesinde yardımcı oluyor. Görünür ışık gözlemleri asteroitin büyük ve koyu ya da küçük ve aydınlık arasında bir ayrım yapamaz. Kızılötesi gözlemler ise asteroitlerin gerçek boyut ve bileşim verilerini sağlayacağı gibi ayrıca asteroitin sıcaklığı hakkında da bilgi verir. Büyük ancak karanlık bir kaya küçük ancak parlak bir nesneden daha fazla ışık alacağı için daha sıcaktır.

Trilling ve ekibi şimdiye kadar 100’e yakın dünya yakınındaki asteroitle ilgili verileri inceledi. Ekip önümüzdeki yıl bu sayıyı 600’e çıkarmak amacını taşıyor. Sayısının onbinlere ulaştığı düşünülen asteroitlerin şimdilik 7000 tanesini biliyoruz.

“Dünya yakınındaki asteroitlerin çok azının fiziksel özelliklerini biliyoruz. Verilerimiz her nesne için değişmektedir. Bu bilgiler gelecekte yapılabilecek uzay görevleri için kullanılabilir” diyor Trilling.

Veriler bazı küçük nesnelerin yansıtabilirliğinin (albedo, güneş ışığını yansıtma değeri) çok yüksek olduğunu gösteriyor. Asteroit yüzeyleri fazla güneş ışığı etkisi altında kaldığında koyu görünürken daha genç yüzeyler parlak görünür. Bu da yakın asteroitlerin gelişiminin sürdüğünü gösteren bir kanıttır.

Ayrıca şimdiye kadar gözlenen asteroitlerden elde edilen sonuçlar bu cisimlerin kökenlerinin farklı olduğunu da gösteriyor. Bazıları Mars ile Jüpiter arasındaki ana kuşaktan gelebileceği gibi daha uzaktan güneş sisteminin dışından da gelebilir. Bu da asteroitlerin güneş sisteminin ilk aşamalarındaki gezegenleri oluşturan madde çorbasından oluştuğunu gösteriyor.

Gökyüzünü tarayan bir diğer araç olan WISE (geniş alan kızılötesi tarayıcısı) ise 110’u önceden bilinen olmak üzere 430’dan fazla dünya yakını asteroiti keşfetti.

Gelecekte hem Spitzer hem de WISE araçları bu asteroitlerin “tatları” hakkında bilgi verecek. Bu kozmik nesneler yaşam için gerekli olan su ve organik maddenin dünyanın gençlik zamanına nasıl geldiği hakkında da bilgi verebilecek.

Kaynak: Spitzer

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d