Hubble Uzay Teleskopu 13,7 milyar yıl yaşındaki evrende 13,2 milyar yıl önce oluşmuş bir nesneyi ortaya çıkardı. Hubble bu keşfiyle en eski nesneye ait rekorunu da 150 milyon yıl daha ileri götürmüş oldu.
Büyük patlamadan 480 milyon yıl sonra oluşmuş olan ve UDFj-39546284 olarak kodlanan nesne mavi yıldızların oluşturduğu bir gökadadır. Oldukça küçük olan gökada, kendisi gibi yüz mini gökadanın birleşmesiyle Samanyolu gibi büyük gökadaların oluşmasını sağlamıştır.
California Üniversitesi’nden Garth Illingworth: “Geçmişe baktığımızda yıldız doğum oranlarının günümüzden farklı olduğunu görüyoruz” diyor. Yıldız doğum oranları büyük patlamadan sonraki 480 ile 650 milyon yıl arasında 10 kat artmıştır.
Hollanda Leiden Üniversitesi’nden Rychard Bouwens: “Bu bilgileri eski zamanlarda doğmuş nesnelere bakarak anlayabiliyoruz” diyerek ekliyor.
Gökbilimciler ilk yıldızların ne zaman oluştuğunu bilmiyor, ancak büyük patlamanın ardından oluşmaya başlayan erken evrene ait nesneleri gözlemeye ve keşfetmeye çalışıyor. Illingworth: “Biz büyük değişimin ilk gökadaların oluşmaya başlamasıyla olduğuna inanıyoruz” diyor.
Aslında Illingworth’un beklediği daha uzaktaki ön-gökadalar Hubble’ın yerini alacak olan James Webb Uzay Teleskopu’nun kızılötesi yeteneğiyle ortaya çıkabilecek. On yıl önce yapımına başlanan James Webb Teleskopu çok uzaktaki nesneleri tayfölçeriyle gözleyecek.
Hubble bu tür uzak nesneleri üzerine 2009’da yerleştirilen Geniş Alan Kamerası 3 (WFC3) ile gerçekleştiriyor. Kamera yerleştirildikten birkaç ay sonra bu tür nesneleri görmeye başladı.
Nesne Hubble görüntülerinde dönük bir yıldız gibi görünüyor. Yerel evrendeki gökadaların genel dağılıma göre sarmal bir yapıda, küçük ve oldukça gençtir. Gökadanın yıldızları Hubble tarafından kesin bir yargıya ulaşılamamakla birlikte gökadadan 100-200 milyon yıl önce oluşmuş ve karanlık madde tarafından sarılmıştır.
Hubble tarafından ortaya çıkarılan ön-gökadalar kızılötesi dalga boylarında görülebilir. Evrenin genişlemesine bağlı olarak daha kırmızı ağırlıkla gelen ışık Hubble’ın yeteneklerini zorlayabilir. Webb ise Hubble’dan daha duyarlı ve daha uzak gökadalardan gelen ışığı ayırt edecek güçte olacaktır.
Gökbilimciler ışığın yolculuğundan evrenin genişleme tarihini de bulmaya çalışır. Buna kırmızıya kayma denir “z” ile ifade edilir. Genel olarak değeri büyük olan bir z değeri nesnenin Samanyolu’ndan ne kadar uzakta olduğunu ortaya çıkarır. Hubble’dan önce gökbilimciler z değeri 1’e yakın olan gökadaları gözleyebiliyorlardı.
Hubble 1995’de z=4 değerinde, 2004’te takılan gelişmiş kamerasıyla z=6 değerine ve kızılötesi kamerasıyla z=7 değerine, son olarak da WFC3 ile de z=8 ile 10’a yakın değerlere ulaştı. James Webb Teleskopu ile Büyük Patlamadan 275 milyon yıl sonrasına yani z=15 değerine ulaşılacağı bildiriliyor. Evrende bilinen ilk yıldızların z=15 ile 30 arasında oluştuğu düşünülüyor.
Gelişen bir embriyo gibi gökbilimciler geçmişten günümüze gelişerek gelen gökadaların ilk durumlarını ortaya çıkarmaya çalışıyor.
Acaba evrenin yaşı kadar ileriye gidebilirsek o zaman büyük patlamanın nasıl olduğunu gözlemleyebilecek miyiz?