Satürn çevresinde dolanan Cassini uzay aracı, Satürn halkalarının üzerinden soluk mavi renkteki gaz gezegen Uranüs’ü görüntüledi.
Uzay aracı Güneş’ten uzaklığına göre yedinci sırada bulunan gezegeni 11 Nisan 2014’te görüntülerken aynı zamanda Satürn halkasının güzelliğini de ortaya çıkardı.
Cassini bir süre önce Satürn’den dünya manzarasını paylaşmıştı. Şimdi de Uranüs’ü gösterdi (NASA/JPL-Caltech/Space Science Institute).
Uranüs ve Neptün, büyük kardeşleri Jüpiter ve Satürn gibi her ne kadar gaz devleri olsalar da “buz devleri” olarak da adlandırılırlar. Bu tanımlama güneş sisteminin soğuk derinliklerinde yer alan gezegenlerin büyük bir ölçüde donmuş su, amonyak ve metandan oluşmasından kaynaklanır. Jüpiter ve Satürn’de de bu türden buzlar olmasına karşılık gezegenlerin tamamı hidrojen ve helyumdan oluşmuştur.
Bu görüntü sırasında Satürn ile Uranüs Güneş’e göre karşı konumlarda olup aralarında 28,6 astronomi birimi kadar uzaklıkta yeralıyordu. Bir astronomi biriminin Dünya ile Güneş arası uzaklığa yani 150 milyon kilometreye eşit olduğunu hatırlatmakta fayda var. İki gezegenin birbirine en yakın olduğu uzaklık ise, Satürn’ün bir yörünge dönemi yani 30 yılda bir, 10 astronomi birime kadar düşer.
Cassini’nin bu güzel görüntüleri arka planda başka bir amaca daha hizmet eder. Bu tür görüntüler görüntülerin netliğinin sağlanması için aracın kamerasının kalibre edilmesi için bilim insanlarına olanak sağlar.
İkinci uyduyu bulun… Satürn’ün halkaları ile uyduları bazen sıra dışı görüntü oluşturur. Cassini uzay aracının elde ettiği bu görüntüde halkalarla birlikte iki uydu görülüyor. Satürn’ün halkaları 1610 yılında Galileo Galilei tarafından ilk kez ortaya konulduğundan bu yana ilgi çekmiştir. Bu halkaların nasıl oluştuğu kesin olmamakla birlikte, Satürn’ün çekiminden etkilenen büyük…
Satürn’ün Enceladus uydusu uzunca bir süredir Cassini tarafından gözleniyor. Nedeni ise bu uydudan uzaya fışkıran buz parçaları. Uydunun iç kısmından yüzeye düzenli olarak yükselen buza yönelik bir çalışma yapıldı. Cassini aracı, Enceladus’un yüzeyinden tam buz fışkırması gerçekleşirken geçiş yapıyordu ve bu ilginç olayı görüntülemeyi başardı. O günden bu yana bu…
Cassini uzay aracının ilettiği son verilerle, Satürn’ün uydusu Enceladus’un şimdiye kadar üretilmiş en ayrıntılı küresel kırmızıöte görüntüler elde edildi. Bu görüntüleri oluşturmak için kullanılan veriler uydunun kuzey yarıküresinin iç kısmından yüzeye çıkan buza dair güçlü kanıtlar sunuyor. Cassini Enceladus'a kırmızıöte gözlüğüyle baktı. (NASA/JPL-Caltech/University of Arizona/LPG/CNRS/University of Nantes/Space Science Institute) Cassini’nin…
Dört Yer çapındaki gaz devi Uranüs hakkında en az bilgi sahibi olduğu bir gezegendir. Şimdiye kadar sadece Voyager 2 ile yakın geçiş yapılan gezegen kendine has ve dikkat çeken özelliklere sahiptir. Bu görsel gezegenin optik ve X-ışını verilerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Pembe alanlar X-ışını verilerine aittir.
Gökbilimci William Herschel’in 5 Eylül 1784’de keşfettiği Peçe Bulutsusu bir yıldızdı. Şok dalgalarıyla gittikçe büyüyen bulutsu şimdi gökyüzünde altı dolunaydan daha fazla bir alanı kaplıyor. Hubble Uzay Teleskopu bulutsunun ‘güney-doğu ilmiği’ olarak bilinen kısmını görüntüledi. Yaklaşık 50 ışık yılı çapındaki…
Genç yıldız kümesi Trumpler-14’ün bir başka görüntüsü ESO tarafından yayınlandı. Görüntüde yıldızlar ve küme tüm güzelliğiyle ortaya çıkmış görünüyor. Görüntü ESO’nun Çok Büyük Teleskobuna (VLT) takılan Çoklu Uyarlamalı Optik Göstericisi (MAD) ile çekildi. Bu yardımcı araç ile atmosferin bulanıklık etkileri ortadan kaldırılıyor.
Samanyolu’nun en etkileyici ve vahşi yıldızlarından olan Eta Karina’yı da barındıran Karina Bulutsusu, yapısında Trumpler-14 gibi genç yıldız kümelerini barındırır.
Renklendirilmiş görüntü 3.2 milyar ışık yılı uzaklıktaki Abell 1758 gökada kümesinde çarpışmaya uğrayan iki küçük gökadanın etkilerini ortaya çıkarmıştır. Görüntüdeki mavi renk Chandra X-ışını verilerini ve pembe renk ise Hindistan’daki Dev Metre Dalga boyu Radyo Teleskop (GMRT) ile oluşturuldu.
Hubble’ın ünlü gökadaları barındıran bu görüntüde tipik zarif sarmallar ya da yumuşak kenarlı elips gökadalar görünmektedir. Bu büyük gökadalar düzgün formların tek temsilcisidir. Düzensiz cüce gökada Holmberg II gibi küçük gökadaları birçok şekil ve türlere sahip olduğundan sınıflandırmak zordur.
ESO’nun Çok Büyük Teleskopu Gözler takma adlı tuhaf gökada çiftinin şimdiye kadar ki en dikkat çekici görüntüsünü yakaladı. Çiftin büyük olanı NGC 4438 daha önceden sarmal bir gökada idi, fakat son birkaç yüz milyon yıl içinde diğer gökadalarla çarpışarak kötü bir şekil bozukluğuna uğradı. Çift 50 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alıyor.
Dört Yer çapındaki gaz devi Uranüs hakkında en az bilgi sahibi olduğu bir gezegendir. Şimdiye kadar sadece Voyager 2 ile yakın geçiş yapılan gezegen kendine has ve dikkat çeken özelliklere sahiptir. Bu görsel gezegenin optik ve X-ışını verilerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Pembe alanlar X-ışını verilerine aittir.
Gökbilimci William Herschel’in 5 Eylül 1784’de keşfettiği Peçe Bulutsusu bir yıldızdı. Şok dalgalarıyla gittikçe büyüyen bulutsu şimdi gökyüzünde altı dolunaydan daha fazla bir alanı kaplıyor. Hubble Uzay Teleskopu bulutsunun ‘güney-doğu ilmiği’ olarak bilinen kısmını görüntüledi. Yaklaşık 50 ışık yılı çapındaki…
Genç yıldız kümesi Trumpler-14’ün bir başka görüntüsü ESO tarafından yayınlandı. Görüntüde yıldızlar ve küme tüm güzelliğiyle ortaya çıkmış görünüyor. Görüntü ESO’nun Çok Büyük Teleskobuna (VLT) takılan Çoklu Uyarlamalı Optik Göstericisi (MAD) ile çekildi. Bu yardımcı araç ile atmosferin bulanıklık etkileri ortadan kaldırılıyor.
Samanyolu’nun en etkileyici ve vahşi yıldızlarından olan Eta Karina’yı da barındıran Karina Bulutsusu, yapısında Trumpler-14 gibi genç yıldız kümelerini barındırır.
Renklendirilmiş görüntü 3.2 milyar ışık yılı uzaklıktaki Abell 1758 gökada kümesinde çarpışmaya uğrayan iki küçük gökadanın etkilerini ortaya çıkarmıştır. Görüntüdeki mavi renk Chandra X-ışını verilerini ve pembe renk ise Hindistan’daki Dev Metre Dalga boyu Radyo Teleskop (GMRT) ile oluşturuldu.
Hubble’ın ünlü gökadaları barındıran bu görüntüde tipik zarif sarmallar ya da yumuşak kenarlı elips gökadalar görünmektedir. Bu büyük gökadalar düzgün formların tek temsilcisidir. Düzensiz cüce gökada Holmberg II gibi küçük gökadaları birçok şekil ve türlere sahip olduğundan sınıflandırmak zordur.
ESO’nun Çok Büyük Teleskopu Gözler takma adlı tuhaf gökada çiftinin şimdiye kadar ki en dikkat çekici görüntüsünü yakaladı. Çiftin büyük olanı NGC 4438 daha önceden sarmal bir gökada idi, fakat son birkaç yüz milyon yıl içinde diğer gökadalarla çarpışarak kötü bir şekil bozukluğuna uğradı. Çift 50 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alıyor.
Dört Yer çapındaki gaz devi Uranüs hakkında en az bilgi sahibi olduğu bir gezegendir. Şimdiye kadar sadece Voyager 2 ile yakın geçiş yapılan gezegen kendine has ve dikkat çeken özelliklere sahiptir. Bu görsel gezegenin optik ve X-ışını verilerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Pembe alanlar X-ışını verilerine aittir.
Gökbilimci William Herschel’in 5 Eylül 1784’de keşfettiği Peçe Bulutsusu bir yıldızdı. Şok dalgalarıyla gittikçe büyüyen bulutsu şimdi gökyüzünde altı dolunaydan daha fazla bir alanı kaplıyor. Hubble Uzay Teleskopu bulutsunun ‘güney-doğu ilmiği’ olarak bilinen kısmını görüntüledi. Yaklaşık 50 ışık yılı çapındaki…