Geçtiğimiz sonbaharda Dünya’dan sadece 11 ışık yılı uzaklıkta keşfedilen Ross 128b gezegeni büyük bir merak uyandırmıştı. Şimdi ise bu yıldızın kimyasal elementleri ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Böylece gezegenin Dünya’ya ne kadar benzediği anlaşılabilecek.
Brezilya’daki Observatório Nacional’dan Diogo Souto’nun liderliğindeki çalışma, Carnegie’den Johanna Teske’nin dahil olduğu bir ekip tarafından gerçekleştiriliyor.
Geçtiğimiz yıllarda ölçümleri yapmak için bir teknik geliştiren Souto: “Yakın zamana kadar bu tür yıldızların ayrıntılı kimyasal yapısını elde etmek zordu” diyor.
Samanyolu’ndaki yıldızların yaklaşık yüzde 70’i Ross 128 gibi soğuk ve küçük kırmızı cücelerden oluşuyor. Şimdiye kadar gerçekleşen gezegen tarama verilerinden hareketle bu tür kırmızı cücelerin çevresinde en az bir gezegen olduğu düşünülüyor. Üstelik birkaç kırmızı cüce çevresinde gezegen sistemi olması gökbilimcilerin iştahını arttırıyor. Örneğin TRAPPIST-1 gibi yedi gezegeni olan sistemler ve Güneş’e en yakın sistemin küçük üyesi olan Proxima Centauri’nin gezegeninin olması gibi.
Sloan Sayısallaştırılmış Gökyüzü Taramasının (Sloan Digital Sky Survey) APOGEE tayfsal aletini kullanan ekip karbon, oksijen, magnezyum, alüminyum, potasyum, kalsiyum, titanyum ve demir miktarını ölçmek için yıldızın yakın kırmızı ötesi ışığını ölçtü.
Teske: “APOGEE’nin Ross 128’in en parlak olduğu dönemde yakın kırmızı ötesi ışığı ölçebilmesi bu çalışmanın ana noktasıdır. Bu da, Ross 128b’nin Dünya ile benzerliği hakkında bazı temel sorulara yanıt vermemizi sağladı” diyor.
Yıldızlar gençken karasal gezegenlerin hammaddesi olan dönen gaz ve toz diskiyle çevrilidir. Yıldızın kimyası diskin içeriği ve sonuçta ortaya çıkan gezegenin mineralojisi ve içyapısı ile ilgili bilgi verir. Örneğin, bir gezegendeki magnezyum, demir ve silikon miktarı, çekirdek ve manto katmanlarının kütle oranlarını belirler.
Ekip, Ross 128’in Güneş’e benzer demir seviyelerine sahip olduğunu belirledi. Silikonun miktarını ölçememelerine rağmen demir ve magnezyumun oranı gezegenin (Ross 128b) çekirdeğinin Dünya’nınkine oranla daha büyük olduğunu gösterir.
Ross 128b’nin minimum kütlesi yıldızın elementlerinden bilindiğinden, ekip ayrıca gezegenin yarıçapı için bir aralık belirledi; gezegenin yörüngesi gereği bunu doğrudan ölçmek mümkün değildi.
Bir gezegenin kütlesini ve yarıçapını bilmek nasıl bir yapısı olduğunu anlamak açısından önemlidir. Bu iki değer yoğunluğu bulmak için kullanılır. Buna göre gezegenin karasal yapıda olması gerekiyor.
Son olarak da Ross 128’in sıcaklığının ölçülmesi ve gezegen yarıçapının tahmini ile gezegenin aldığı yıldız ışığının ne kadarını yansıtacağı belirlendi. Sonuç; şu ana kadar bilinen en ılıman ikinci gezegen komşumuz olduğu.
Souto: “Bir gezegenin kimyasını onun bağlı olduğu yıldızın yaydığı ışığa bakarak anlamamız oldukça heyecan verici. Ross 128b’nin jeolojik hareketliliğini bilmesek de yüzeyinde suyun sıvı halde olduğunu şimdi daha iyi biliyoruz” diyor.