Başını Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden Doç.Dr. Ersin Göğüş’ün çektiği uluslararası bir ekip Samanyolu’nda ki 7. Yumuşak Gama Işını tekrarlayıcısını (Soft-gamma-ray repeater-SGR) keşfetti. Keşif 19 Mart 2010’da Swift uydusunun bölgede gerçekleşen patlamayı farkedince gerçekleşti. Ne diyelim, tebrikler Ersin Hocam.
Swift uydusuyla 19 Mart 2010’da birbirini izleyen Yumuşak Gama Işını parlamalarını tespit eden ekip, Chandra ve Rossi teleskoplarının X-ışını gözlemleriyle daha fazla veri elde ettiler. Parlamanın olduğu yerde herhangi bir gama-ışını kaynağı olduğuna ilişkin bilgi yoktu. Kısa süre sonra bunun yeni bir nötron yıldızı olduğu ve 7.5 saniyelik devir sayısıyla döndüğü belirlendi. Keşif SGR 1833-0832 olarak kodlandı.
Gökbilimcilerin gözlediği ilk SGR, 1979 yılında keşfedilmesine karşılık ancak 7 yıl sonra doğrulanabildi. 1987 yılına gelindiğinde 3 SGR biliniyordu. Yaklaşık 10’ar yıl arayla 1998’de 4. SGR, 2008’de de 5. SGR keşfedildi. 6. SGR için fazla beklenmeyecekti. 2009 yılının başlarında 6. SGR keşfedildi.
SGR nesneleri tipik nötron yıldızı özelliği gösteren kısa süreli ama yüksek enerjili gama ışını yayan cisimlerdir. Yüksek enerji yayılmasının nedeni bilinmemekle birlikte SGR’lerde biriken enerjinin bir süre sonra yıldızın dış katmanını çatlatarak yüksek hızla uzaya savrulduğu düşünülüyor. Bu cisimler çok küçük bir hacme sıkışmış olmalarına karşılık Güneş’in manyetik alanının milyonlarca kat fazlasına sahip olabiliyorlar. Örneğin keşfedilen 7. SGR’nin manyetik alanı Güneş’in manyetik alanının 18 milyar katına eşit. Başka bir deyişle bu yıldızın uzaya yaydığı enerjiyi Güneş ancak 10 saniyede yayabiliyor.
Doç. Dr. Ersin Göğüş: “”Bu yıldızlar, maddenin çok yüksek manyetik alanlardaki davranışını anlamamız için adeta bir laboratuvar görevi görüyor. Yani biz direkt olarak bu manyetik etkileri dünyaya getiremiyoruz ama yıldızları takip ederek maddenin çok yüksek manyetik ortamlardaki hareketlerini inceleyebiliyoruz” diyor ve ekliyor: “Keşifte bizi en fazla gururlandıran konu, Türkiye’deki bilimsel ve teknolojik birikimin belli bir düzeye erişmesini görmek oldu. İyi bir ekibin Türkiye’de önemli bir keşfe imza atması bilimin ülkemizde geldiği noktayı da gösteriyor. Yıldızın keşfinin yapıldığını duyan bilim çevreleri, ekibimizle irtibata geçerek ortak çalışmak istediklerini dile getirdi. Ekibimiz, aralarında İtalya, ABD, İspanya, İngiltere ve Hollanda’dan da astrofizikçilerin de yer aldığı 23 kişiden oluşuyor.”
Keşif The Astrophysical Journal dergisinin önümüzdeki ay çıkacak sayısında yayınlanacak.
Kaynaklar:
işte beklediğim haber nihayet geldi.hem uzay çalışmalarında hemde astrofizik çalışmalarında bir millet uyanıyor.bekleyin bizi geliyoruz…
bilimadamlarımızıda bu arada tebrik ediyorum
Nice kesiflere:)