Gökbilimciler ilk kez süper kütleli karadelikten püsküren yüksek hızda parçacıklardan oluşan ardışık iki dev damla keşfetti. 260 milyon ışık yılı uzaktaki gökada merkezinden kopan parçacık jetleri farklı zamanlarda alınan verilerle ortaya konuldu.
Veriler ışık hızına yakın hızlarla karadelikten uzaklaşan yüksek enerjili “ışın kılıcını” andıran jetlerin anlaşılmasına yardımcı oluyor. Bu “süper parlak” hareket gerçek anlamda çok hızlı yayılan bir sihir gibi.
Süper galaktik jetlerle ilgili bilgi yeterli değil. Araştırmacılar gökadanın çekirdeğindeki karadelikten yayılan enerjik plazmanın hızla yayıldığını düşünüyor. Yeni analiz, jetler içinde gerçekleşen çarpışmalar sonucu üretilen parçacıkların çok hızlı hareket ettiğini düşünüyor.
Gökyüzündeki en aktif gökadalardan olan NGC 3862’deki sıradışı olayı ele alan video Hubble ile oluşturuldu ve ilk kare 1992’de üretildi. Abell 1367 gökada zengini kümede yer alan NGC 3862 Hubble ile optik ışıkta keşfedilmişti.
NGC 3862’den yayılan parlak damla jetleri, inciden oluşmuş bir şeride benzetilebilir. Şeridin son düğümü ise 2014’de fark edildi. Bu son parlama ile damlalar arasındaki bağlantı net bir şekilde görülmesi araştırmacıların heyecanlanmasına neden oldu.
Baltimore Uzay Teleskopu Bilim Enstitüsü’nden (Space Telescope Science Institute (STScI)) Eileen Meyer: “Böylesi süper galaktik jet dizisi daha önce görülmedi. Dev damlaların önümüzdeki yıllarda gerçekleşecek birleşmesi daha çok parlamalara neden olacak. Böylece oluşan kinetik enerjili çarpışmalar ışımanın nasıl yayılacağını görmemize olanak sağlayacak” diyor.
Maryland Üniversitesi’nden Markos Georganopoulos: “Dışa yayılan jetler arasındaki çarpışma uzun zamandır biliniyor ama işin aslını ilk kez görüyoruz” diyor.
Florida Teknoloji Enstitüsü’nden Eric Melbourne: “Çarpışma süresince çevrenin parçacıklara etkisini, jet dinamiklerinin değişimini ve farklı bölgelerde enerjinin nasıl harcanacağını öğrenebileceğiz. Tüm bunları test etmemiz için önümüzde güzel bir fırsat var. Böylece genel hatlarıyla jetleri ve yüksek enerjili akışları anlayabileceğiz” diyor.
Kütle çekimsel kuvvetle bağlı tümleşik cisimlerden atılan jetlerin oluşturduğu damlalar ender değildir, ancak binlerce ışık yılı uzaktaki bir karadelikten yayılan süper hızlı jetlere optik alanda ender rastlanır. Karadelikler yeni yıldız oluşturan gazı dar bir koridordan çıkarır. Bir kurama göre merkezdeki cisim üzerine düşen kızgın madde, cismin dönüş ekseni boyunca dışarı atılır. Güçlü manyetik alanlar malzemeyi sıkıştırarak dar jet akışlarına neden olur. Birbirini çeken malzemenin akışı düzgün değilse, madde damlalar şeklinde toplanır.
Nasıl olursa olsun hızlı hareket eden düğüm, gökadalar arası uzayda kendi yolunu izler. İlk oluşan düğüm yıldızlararası ortama daha yavaş hareketlendiğinden arkasındaki düğüm ona yetişebilir. Bu da iki düğümün birleşerek bir şok dalgası yaymasına neden olur.
Önümüzdeki birkaç on yıl içinde gerçekleşecek çarpışmaların dışında karadelikten binlerce ışık yılı uzaklıktaki süper parlak hareketin ikinci vakası görülüyor. Bu jetler bile hızın ışık hızına yakın olduğunu göstermeye yetiyor. Buradaki ölçümler enerjik jetlerin gökadaların nasıl yaşlandığının anlaşılması açısından önemlidir.
Meyer benzer hızlı hareketleri aramak için yakın evrendeki iki jetle ilgili bir video hazırlıyor. Bu çalışmalar 20 yıl gibi uzun süre görevde kalan Hubble ile mümkün olmaktadır.
Birçok aktif gökadanın merkezindeki karadelik kaynaklı süper galaktik jetler daha önce X-ışını ve radyo dalga boyunda gözlenmişti. Buna karşılık sadece bir kez optik alanda görüntülenmişti. Gökbilimciler henüz bazı jetlerin neden optik görünmediğini anlamış değil.