Samanyolu’nda 100 Milyar Dünya Var!

gliese-581g

Yeni Zelanda’nın Auckland Üniversitesi’ndeki araştırmacılar yeni bir yöntemle 100 milyar dünya benzeri gezegen olması gerektiğini belirledi.

Çalışma Yeni Zelanda’nın Mt John Gözlemevi’nde Japonya-Yeni Zelanda ortak yapımı MOA (Mikromercekleme ile Astrofizik Gözlemi) çerçevesinde kütle çekim mikromercekleme denilen yöntemle gerçekleşti.

Auckland Üniversitesi Fizik Bölümü’nden Dr. Phil Yock’un başkanlığındaki mikromercekleme çalışması için Kepler Uzay Teleskopu verilerinden de yararlanıldı.

“Kepler yıldızına oldukça yakın dolanan Dünya büyüklüğündeki gezegenleri buldu ve Samanyolu’nda 17 milyar gezegen olduğunu tahmin etti. Bu gezegenler genel olarak Dünya’dan daha sıcak ya da bazıları soğuk yıldız türü olan kırmızı cüce çevresinde dolanan ve Dünya ile benzer sıcaklıklara sahip olan yaşam dostu gezegenler olabilir” diyor Yock.

“Biz genellikle Dünya-Güneş uzaklığının iki katı kadar olan yörüngeye sahip Dünya benzeri gezegenlerin sayısını belirlemeye çalıştık. Bu gezegenler Dünya’ya göre daha soğuk olacaktır. Kepler ve MOA’nın sonuçları daha iyi bir tahminde bulunmamızı sağladı. Buna göre 100 milyar Dünya benzeri gezegen olmalıdır.”

“Elbette yaşam olan gezegenleri bulmak oldukça zor olacak ama çalışmamız bu yolda atılmış önemli bir adım olacaktır.”

Güneş benzeri bir yıldız çevresinde dolanan bir gezegen bulma çabaları ancak 1995’de sonuç verdi. Dr. Yock Güneş gibi parlak bir yıldızın çevresinde dolanan Dünya benzeri bir gezegenin küçük ve yıldıza göre çok az parlak olması nedeniyle tespitinin zor olduğunu belirtiyor. Gezegen yıldızın parlaklığı arasında görülmez ve bu nedenle dolaylı yöntemlere başvurulur.

1936 yılında Einstein’ın ileri sürdüğü kurama göre yıldızdan gelen ışık bir gezegenin yakınından geçerken bükülür ve mikromercek etkisine yol açar. Kepler ise yıldızdan gelen ışığın ne kadar azaldığını ölçer.

Son yıllarda Neptün ve Jüpiter gibi çok büyük gezegenler mikromercek yöntemiyle tespit edildi. Dr. Yock ve ekibi Dünya gibi küçük bir gezegenin ışığın yolunu ne kadar saptıracağıyla ilgili bir yöntem geliştirdi. Gerçekleştirdikleri benzetimle çalışmayı başlattılar ancak dünya çapındaki teleskopları robotik ağ yöntemle izleyebilselerdi daha kolay sonuca ulaşacaklardı.

Böyle bir ağın kurulma çalışmaları ise Şili, İsveç, Avustralya, ABD, İngiltere, Güney Afrika gibi ülkelerdeki teleskoplarla başladı bile.

Royal Astronomical Society

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d