Evrenin ilk nesnelerinin yaydığı soluk ve hafif kızılımsı ışıma NASA’nın Spitzer Uzay Teleskopu ile tespit edilmiş olabilir. Bu nesneler büyük kütleli yıldızlar veya obur karadelikler olabilir. Ayrı ayrı görülemeyecek kadar uzakta olan bu nesneler şimdi Spitzer’in kızılötesi görüş yeteneği ile son derece inandırıcı kanıtlar eşliğinde görüldü.
Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Alexander “Sasha” Kashlinsky: “Yakın evrenden gelen bu ışığı oluşturan gizemli kaynakları henüz ayırd edemiyoruz ancak şimdi eski bir döneme ait anlık görüntüyü elde etmiş olabiliriz. Spitzer bu nesnelerin nerede olduğunu haritaya döküp gelecekte James Webb Teleskopu için ön veriler hazırlamaktadır” diyor.
Spitzer ilk kez 2005 yılında kozmik kızılötesi arka alan ışıması olarak bilinen ışığa ait ilk ipuçlarını yakaladı ve ardından 2007’de daha hassas ölçümler gerçekleştirdi. Gökyüzünü parçalara bölen Kashlinsky ve ekibi her biri 400 saati bulan gözlemler ile gökyüzünün iki büyük parçasını Spitzer ile gözlediler.
Ekip daha sonra dikkatle görüntülerde bilinen tüm yıldız ve gökadaları işaretleyerek çıkardılar. Bunun sonucunda gökyüzünde koca bir siyah boşluk görmeleri gerekirken kozmik kızılöesi arka alan ışımasını işaret eden soluk ışık kalıpları buldular. Gözlenen bu desenler uzak kümelenmiş nesnelerden ışığın yoluyla uyumludur.
Bu ise Los Angeles’tan fırlatılan havai fişeklerin izlerini New York’tan bulmaya benzer. Bunun için öncelikle iki şehrin gökyüzüne yayılan ışığını temizlemek gerekir. Sonuçta elde havai fişeklerin oluşturduğu bulanık ve soluk ve ışık kalacaktır.
“Evrenin ilk havai fişeklerinin izlerini arıyoruz. Biz bu kaynakların yaydığı kıvılcımlara bakarak onların nükleer yakıtların ne şiddette yaktığını öğrenmek istiyoruz” diyor Kashlinsky.
Evrenin oluşumunu sağlayan Büyük Patlama (Big Bang) günümüzden yaklaşık 13.7 milyar yıl önce oluştu. Zamanla soğuyan yapı patlamadan yaklaşık 500 milyon yıl sonra ilk yıldızları, gökadaları ve karadelikleri oluşturmaya başladı. Gökbilimcilere göre bu ilk nesnelerden yayılan ışıma Spitzer’e varana kadar milyarlarca yıl boyunca evrende gezmiş olmalıdır. Görünür bölge ile morötesi bölgede bulunan ışıma evrenin genişlemesine bağlı olarak Spitzer tarafından daha uzun dalga boyuna sahip kızılötesinde görüldü.
Elbette bu tespit oldukça zor bir işti. Eski model bir televizyonun yaydığı görüntüde küçük bir parçaya bakarak geniş görüntüyü tahmin etmeye çalışmak gibi. Küçük parçanın vereceği bilgi çok kısıtlı ve oldukça da bozuk olacağından görüntünün tamamını ortaya çıkarmak zor olurdu. Bunun için görüntünün diğer kısımlarını da ortaya çıkarmak gerekecektir.
Aynı şekilde Spitzer’i kullanan gökbilimciler gökyüzündeki kozmik arka alan ışımasının ilk kanıtlarını elde edebilmek için araştırmalarını arttırmak zorunda kaldılar. Arşatırmacılar daha fazla bilgiye ulaşabilmek için gökyüzünün daha fazla parçasını incelemeyi umuyor.
NASA Genel Merkezi’nden Spitzer Programı bilim insanlarından Glenn Wahlgren: “James Webb’in inşa edilmesinin nedenlerinden biri de bu. Spitzer’le elde edemediğimiz yıldızların ilk ışık yaymaya başladığı dönemin ayrıntılarını James Webb yardımıyla bulacağız” diyor.