Astronomide 2017 yılı

Astronomi günümüz biliminin lokomotifi görevini üstlendi. Gün geçtikçe astronomiden yararlanan ve astronominin yararlandığı alanlar artıyor. Örneğin son yıllarda astrokimya ve astrobiyoloji çalışmaları artmaya başladı. Bu çalışmalarla keşifler hızlandı. Yeni araçlara ve teknikler geliştirildi. Oldukça hareketli bir bilim olan astronominin yeni keşifleri de bu nedenle tırmandı. Ötegezegen sayısı 4000’lere yaklaştı. İlginç sistemler, yıldızlar, gaz kümeleri üzerinde önemli çalışmalar yapıldı. Bunların arasından 2017’de akıllarda kalan keşifleri sıralamaya çalıştım.  Sıralama keşif tarihine göredir. Herkese mutlu bir 2018 yılı diliyorum.

2017’nin öne çıkan keşifleri

  1. Evrenin Daha Hızlı Genişlediğine Ek Bir Destek: Hubble teleskopu verilerini kullanan uluslararası bir gökbilimci ağı, gökadaların dev kütle çekimi mercek etkisinden yararlanarak evrenin ne kadar hızlı genişlediğini birbirinden bağımsız olarak ölçtü. Yerel evren için ölçülen yeni genişleme hızı değeri önceki bulgularla tutarlı olmasına karşılık erken evren ölçümleriyle görüş ayrılığı içindedir. Bu sonuç kozmosu anlama yönünde önemli bir sorun olduğunu göstermektedir… Devamı
  2. Yıldız Kümesinde Karadelik Keşfedildi: Bilinen karadelikler iki sınıfa ayrılır: birkaç Güneş kütlesindeki yıldız kütleli küçük karadelikler, milyonlarca Güneş kütleli süper kütleli karadelikler. Gökbilimciler 100 ile 10.000 Güneş kütleli karadelikler olduğunu düşünmelerine karşılık şimdiye kadar bu orta kütleli karadeliklerin varlığına rastlanmamıştı. Ancak başını Türk gökbilimci Bülent Kızıltan’ın çektiği bir ekip 2200 Güneş kütleli bir karadelik keşfetti. Karadelik 47 Tucana kümesinde yer alıyor… Devamı
  3. Bu Gezegen Başka!: 40 ışık yılı uzaktaki bir kırmızı cüce çevresinde dolanan gezegen “Güneş sistemi dışında hayatı barındıracak en iyi yer olabilir. ESO’nun (Avrupa Güney Gözlemevi) HARPS aletini kullanan gökbilimciler sönük yıldız LHS 1140’ın yaşam alanı içinde bir süper Dünya keşfetti. Gezegen Dünya’dan biraz geniş ve oldukça büyük kütleli olması atmosferi olduğu şeklinde yorumlanıyor. Bu da, yıldızının önünden geçerken atmosferi incelenecek ilk hedef gezegenlerden olması demektir… Devamı
  4. Üçüncü Büyük Cüce Gezegenin Uydusu Keşfedildi: Üç gözlemevi yardımıyla Güneş Sistemindeki en büyük üçüncü cüce gezegen olan 2007 OR10’un bir uydusu olduğu tespit edildi. Cüce gezegen ve uydusu 4,6 milyar yıl önce Güneş Sisteminin oluşumundan arta kalan buz artıklarından oluşan oldukça soğuk bir alanda, Kuiper Kuşağında yer alıyor… Devamı…
  5. Güneş-Benzeri Yıldızların Etrafında Yaşam Bileşenleri Bulundu: Güneş benzeri yıldızları oluşumlarının oldukça erken dönemlerinde gözleyen ALMA yaşamın temel kimyasal yapı taşlarından biri olan metil izosiyanat izlerine rastladı. Güneş Sistemi’mizin de bu türden evrimleştiği güneş-benzeri öncül yıldızların etrafında ilk kez bu türden bir prebiyotik molekül tespiti yapılıyor. Keşif gökbilimcilerin Dünya’da yaşamın nasıl başladığını anlamalarına yardımcı olabilir… Devamı
  6. Dev Halkalı Gezegen Keşfedildi: Dünya’dan binlerce ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın çevresinde dolanan gaz gezegen 50 Jüpiter kütlesinde toz halkasıyla çevrili. Keşif yayılan zayıf ışığın düzenli olarak büyük bir cisim tarafından engellendiğinin fark edilmesiyle gerçekleşti. Bu tutulmaların nedeni ise şimdiye kadar keşfedilmemiş bir gezegen olabilir…Devamı
  7. Titan Atmosferinde Karmaşık Moleküller Bulundu: Satürn’ün en büyük uydusu Titan Güneş Sisteminin en ilgi çekici ve Dünya’ya benzeyen cisimlerden biridir. Neredeyse Mars kadar büyüktür ama onu Dünya ile benzer yapan atmosferi ve yüzeyindeki metandan oluşmuş göl ve nehirlerdir. Atmosferi yine çoğunlukla metan (CH4), etan (C2H6) ve azot içerikli organik bileşiklerden oluşmuştur. Bilim insanlarınca bu durum Dünya’nın oluştuğu dönemdeki ilkel atmosferine benzetilmektedir…Devamı
  8. TRAPPIST-1 Gezegenlerinde Su İzleri: Uluslararası bir gökbilimci ekibi NASA/ESA Hubble teleskopunu kullanarak yakın bölgemizdeki cüce yıldız TRAPPIST-1 yörüngesindeki gezegenlerde su olduğunu işaret etti. Sonuçlara göre sistemin dış gezegenlerinde önemli miktarda su bulunuyor. Bu da yıldızın yaşam alanı içindeki üç gezegende yaşam olma olasılığını hatırı sayılır oranda arttırıyor…Devamı
  9. TUG Gezegen Avladı: Evriminin son aşamasındaki Güneş benzeri G tipi ve K tipi cüce yıldızların evriminin izlenmesi ve çevrelerindeki gezegen sistemlerinin araştırılması amacıyla sürdürülen 10 yıllık çalışma ürününü vererek bir ötegezegen keşfini getirdi. Keşif TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’ndeki RTT150 teleskopu ve Okayama Astrofizik Gözlemevi verileriyle gerçekleşti…Devamı
  10. Hubble Sıradışı Bir Cisim Keşfetti: Hubble teleskopunu kullanan Alman liderliğindeki bir gökbilimci grubu Mars ile Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında olağandışı bir cismin ilginç özelliklerini keşfetti: Kuyrukluyıldız özelliği gösteren iki asteroit birbiri çevresinde dolanıyor. Keşif aynı zamanda kuyrukluyıldız sınıfında sayılan ve bilinen ilk ikili asteroit olarak da kayda geçti…Devamı
  11. Elveda Cassini: 15 Ekim 1997’de üzerinde ESA’ya ait Huygens ait sondayı taşıyan Cassini uzay aracı Florida’dan fırlatıldı. Amaç Satürn’ü, halkalarını ve uydularını gözlemek ve bilinmeyenleri ortaya çıkarmaktı. Üzerinde 1997 yılının son teknolojik ürünleri bulunuyordu. Dünya’dan 1,4 milyar kilometre uzaklıktaki Satürn’e 2004’de ulaştı. Geçtiğimiz 13 yıl boyunca önemli keşiflerin yapılmasına aracılık etti. Aracın görevi 15 Eylül 2017’de bitti ve Satürn’e düşürüldü. Düşerken yine birçok veri yolladı. Görevini son ana kadar devam ettirdi…Devamı
  12. Haumea’da Da Halka Bulundu: İçinde Türk gökbilimcilerinin de bulunduğu bir grup araştırmacı son derece ilginç ve ezber bozan bir keşfe imza attı: Haumea’da da halka var. Neptün yörüngesinin ötesinde buz ve kayalardan oluşan bir kuşak bulunur. Bu ilginç kuşakta dört cüce gezegen öne çıkar: Pluto, Eris, Makemake ve Haumea. Bu bölge az bilindiği için gökbilimcilerin her zaman ilgisini çekmiştir. Yeni bir çalışma buradaki cüce gezegenlerden Haumea çevresinde bir halka olduğunu ortaya çıkardı…Devamı
  13. Misafir Asteroit ESO’ya Yakalandı: Gökbilimciler ilk kez yıldızlararası uzaydan Güneş Sistemine giriş yapan bir asteroidi inceliyor. ESO’nun Şili’deki Çok Büyük teleskopu ve dünya genelindeki gözlemevleri bu benzersiz nesnenin güneş sistemimizle karşılaşmadan önce uzayda milyonlarca yıldır dolaştığını gösterdi. Nesnenin karanlık, kırmızımsı, aşırı-uzun kayalık ya da yüksek metal içeriğe sahip olduğu görülüyor…Devamı
  14. En Uzak Karadelik: Bilim insanları erken evrende oluşmuş bir canavarı keşfetti. Keşfedilen karadelik şimdilik bilinen en uzak süper kütleli karadelik unvanına da sahip oldu. Karadelik şaşırtıcı şekilde çok geniş bir alanı kaplıyor ve 800 milyon Güneş kütlesinde. WISE ile geçekleşen keşfin ardından takip gözlemleri Magellan teleskoplarıyla yapıldı…Devamı

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d