Kaptan Kirk ve ekibinin yönettiği yıldız gemisi Atılgan, 50 yıl önce uzayın sınırına doğru yola çıkmıştı. NASA/ESA Hubble uzay teleskopu Sınır Alanları Programı çerçevesinde, Uzay Yolu (Star Trek) filminde olduğu gibi uzak gökada kümelerinden Abell S1603 kümesini gözlüyor.
Hubble sürekli olarak uzayın bilinen sınırını genişletmektedir. Görevi, bilinmeyen yeni ufukları görmek olmasa da uzayın bilinen sınırını genişletmek için tüm gücünü ortaya koymaktadır.
Hubble’ın şimdiki hedefinde Abell S1603 gökada kümesi vardı.
Görüntünün merkezindeki dört milyar ışık yılı uzaktaki küme çalışmaya yardımcı olmaktadır. Ancak hiçbir teleskop Abell S1603 kümesindeki alana bakmamıştı. Dev kütleli kümenin şeklini eğen neden ise kütle çekimsel mercek etkisiyle daha uzaktaki cisimden gelen ışığın bükülmesidir. Hubble bu kadar uzaktaki cismi başka türlü göremez. Uzaydaki bu doğal merceği kullanan Hubble çok uzaktaki sönük cisimleri gözleyebiliyor.
Abell S1063’e ait ilk veriler bazı yeni keşifleri beraberinde getirdi. İlki kümenin büyük patlamadan (big bang) bir milyar yıl sonra oluştuğunun tespit edilmesidir.
Gökbilimciler aynı zamanda bükülen ışık demetlerinin yardımıyla görüntülenen on altı gökadayı ortaya çıkardı. Ön plandaki cismin görüntüsünde bozulmalara neden olan kütle çekimsel mercek etkisi daha uzaktaki cisimlerin keşfi ile normal ve karanlık madde dağılımındaki modellerin kullanımını kolaylaştırmaktadır. Bu modeller gizemli karanlık maddenin doğasını anlamak için önemli ipuçları sunar.
Abell S1063 arka plandaki gökadaları ortaya çıkarma yeteneğine sahip tek kozmik lens değildir. Hubble Teleskopu’da bu yöntemle uzak bir cismi ortaya çıkaran tek gözlem aracı değildir. Daha önce gözlenen iki kümeyle birlikte bu küme zaten Sınır Alanları programının bir parçasıdır [1].
Önceki gökada kümelerine ait verilerinin dünyadaki tüm gökbilimciler tarafından incelendiği ve kütle çekimsel mercek etkisiyle süpernova patlaması olduğu belirlendiği görüntülerden yüzlerce gökada keşfedildi.
Notlar
[1] Hubble son üç yılda toplam yörüngede 840 kez dolanarak Sınır Alanları programına büyük destek sağladı. Böylece altı farklı gökada kümesinden yararlanılarak uzayın uzak köşelerinde yatan cisimlerin keşfi amaçlanmaktadır.